ADNAN OKTAR DAVASINDAKİ HTS KAYITLARI HUKUKEN SUÇLAYICI YÖNDE DELİL OLARAK KULLANILAMAZ

Davamızdaki kimi katılan vekilleri, yaşı 18'den küçük bazı müşteki kızların “Stüdyo” olarak adlandırılan Çengelköy Hür Sokak adresi ile “Dragos” olarak adlandırılan Çengelköy Yamaçlı Sokak adresindeki mekanlarda güya çok defa HTS kayıtlarının olduğu, bu kayıtlara istinaden de bu mekanlarda sözde Sn. Adnan Oktar ile bir araya geldikleri şeklinde gerçek dışı ve yanıltıcı beyanlarda bulunmuşlardır. 

Öncelikle, dosyaya sunulan HTS kayıtları nokta şeklinde adres tespiti yapmaktan uzak ve çok geniş kapsama alanlarını içeren kayıtlardır. Bu sebeple katılan vekilleri tarafından ileri sürülen iddiaların hepsi geçersizdir. Ayrıca, HTS raporlarının içerikleri de hatalıdır, bu bakımdan da geçersizdirler

Şimdi madde madde inceleyelim:

1. SN. ADNAN OKTAR 18 YAŞINDAN KÜÇÜK KİMSELERLE YALNIZ GÖRÜŞMEME ve KONUŞMAMA KONUSUNA ÖZELLİKLE ÇOK DİKKAT EDEN, PRENSİP SAHİBİ BİR İNSANDIR. 

Katılan vekilleri tarafından Sn. Adnan Oktar'a yöneltilen asılsız ithamlardan birisi de sözüm ona “18 Yaşından küçük kız çocuklarını taciz” ettiği şeklindeki açık iftiradır. Kaldı ki daha önceki dönemlerde de bir takım husumetli ve kötü niyetli şahıslar tarafından benzer iddialar ortaya atılmış, ancak hiçbir delili olmayan bu gerçek dışı suçlamaların hepsinden Sayın Oktar yargı önünde aklanmıştır. Aynı suçlamaların ortada tek bir delil bile olmamasına rağmen tekrarlanmasının asıl nedeni ise, husumetli müştekilerin özellikle bu konudaki iddialarla Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına yönelik toplumda büyük bir infial oluşturma çabasıdır. 

Bilindiği üzere, ülkemizde uzun bir süredir, tecavüz ve cinsel istismar vakaları, özellikle de çocuk yaştaki kızlara yönelik cinsel saldırı olayları gündemde önemli bir yer tutmaktadır. Peş peşe gelen çocuklara yönelik cinsel istismar ve saldırı haberleri toplumda büyük bir yankı uyandırmış, çok fazla vatandaşımızın haklı olarak tepkisini çekmiştir. Halkımızın bilhassa bu tür olaylara karşı büyük bir hassasiyet gösterdiği böyle bir ortamda, Sayın Oktar’a yönelik güya ‘küçük yaştaki kız çocuklarına cinsel istismar’ iddiası husumetli kişilerce özellikle ortaya atılmıştır. 

Ayrıca, ülkemizde 28 Şubat döneminden günümüze kadar, 18 yaşından küçük çocuklar ile ilgili taciz ve tecavüz konularında pek çok haber medyaya yansımış olup, bu konu her dönemde kamuoyu tarafından son derece hassas karşılanmıştır. Konu bu yönüyle, özellikle de dindar camialara karşı, kötü niyetli kişiler tarafından suistimal edilmeye ve vatandaşları galeyana getirmeye yönelik olarak da bir çok kez kullanılmış olup, bu konuda yapılmış pek çok haber de bulunmaktadır. 

Şu kesin bir gerçektir ki Sayın Adnan Oktar, ne iddianamede “stüdyo” olarak adlandırılan Hür Sokak adresinde ne “Dragos” olarak adlandırılan adresteki mekanlarda ne başka herhangi açık/kapalı bir mekanda; bugüne kadar 18 yaşından küçük herhangi bir kız veya erkek çocuğu ile buluşmamış, bu adreslerdeki kapalı mekanlara yaşı 18 yaşından küçük kız veya erkek hiç kimsenin girmesine de arkadaşlarımız tarafından asla müsaade edilmemiştir. Sayın Oktar’ın da bu konudaki titizliği bilinen bir özelliğidir, bu durum sanık ve hatta müşteki ve etkin pişman ifadelerinde de yer bulmuştur.

Yalnızca, birkaç ailenin çocuklarını tanıştırmak amacıyla çok fazla ısrarda bulundukları istisnai birkaç seferde ise, çocukların yanında ailesinden yasal velisinin olması koşuluyla Adnan Oktar ile ayak üstü birkaç tanışma gerçekleşmiştir. Bu birkaç tanışmanın hepsi de kısa bir merhabalaşma ve ayak üstü hal-hatır sorma şeklinde olup, ortamda hem ailelerden hem de arkadaşlarından en az 7-8 kişinin bulunduğu, 2-3 dakikayı geçmeyen kısa görüşmeler ya da hep birlikte fotoğraf çektirme şeklinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla, Sayın Oktar’ın değil 18 yaşından küçük bir genç kıza cinsel tacizde bulunması yanyana gelmesi, başbaşa kalması bile söz konusu değildir. 

2. KATILAN VEKİLLERİNİN İDDİALARININ AKSİNE, HTS KAYITLARI NOKTA ŞEKLİNDE ADRES TESPİTİ YAPILAMAYACAK KADAR GENİŞ ALANLARI KAPSAMAKTADIR.

Bilindiği üzere HTS kayıtlarındaki sinyal alınan baz istasyonlarının kapsama alanları, katılan vekillerinin iddialarının aksine nokta şeklinde adres tespiti yapmanın mümkün olmadığı, çok geniş kapsama alanlarını içeren kayıtlardır. Kaldı ki;

“Baz istasyonları çıkış güçleri ve hedefledikleri kapsama alanları nedeniyle Büyük Çaplı İstasyonlar, Mikro (Küçük Çaplı) İstasyonlar ve Piko (Çok Küçük Çaplı) İstasyonlar olarak üç sınıfa ayrılırlar. Anten yüksekliği, coğrafi koşullar ve istasyon çıkış gücüne bağlı olarak 0-35 km aralığında bir alana servis verebilirler." (http://www.bthk.org/tr/tuketici/baz-istasyonlari-ve-saglik)

Yani, kapsama alanı 35 km’ye ulaşabilen, hayatın normal akışı içerisinde bulunulabilecek tüm alanları kapsayan baz istasyonu verileri ile noktasal bir alan tespit edilmesi kesinlikle mümkün değildir

Dolayısıyla, katılan vekilleri tarafından, bazı müştekilerin henüz yaşı küçükken “A9 stüdyosu” ve “Dragos” olarak tabir edilen yerlerde onlarca kez bulunduklarına ilişkin iddiaların tümü gerçek dışı olup, dosyaya giren HTS kayıtlarındaki baz istasyonları verilerine göre; DEĞİL SAYIN ADNAN OKTAR’IN BU KİŞİLERLE YAN YANA GELMİŞ OLDUĞU, BİRBİRLERİNE 4-5 KM YAKLAŞMIŞ OLDUKLARI DAHİ ASLA İLERİ SÜRÜLEMEZ. 

3. DOSYAYA GİREN HTS KAYITLARININ ALINDIĞI BAZ İSTASYONLARININ KAPSAMA ALANI İÇERİSİNDE 100'ÜN ÜZERİNDE KAFE, RESTORAN ve NARGİLECİ, ONLARCA PARK, BİR O KADAR OTOPARK, BOĞAZA NAZIR SAHİL BOYUNCA UZANAN YÜRÜYÜŞ ALANLARI, BANKLAR VE PİKNİK YERLERİ BULUNMAKTADIR.

Katılan vekillerinin, o dönemde 18 yaşından küçük olduğunu iddia ettikleri kişilere ilişkin iddialarına dayanak olarak göstermeye çalıştıkları baz istasyonlarının adresleri; genellikle ÇENGELKÖY CADDESİ, HALK CADDESİ, YEŞİLÇAM SOKAĞI, KİRAZLI TEPE gibi istasyonlar olup, bu istasyonların kapsama alanı içerisinde ise 100'ÜN ÜZERİNDE KAFE, RESTORAN veya NARGİLECİ, ONLARCA PARK, BİR O KADAR OTOPARK, SAHİL BOYUNCA BOĞAZA MANZARALI YÜRÜYÜŞ ALANLARI, BANKLAR VE PİKNİK YERLERİ BULUNMAKTADIR. Bilindiği üzere bu adresler, hafta sonu ve hafta içi halkın gezmek için geldiği Boğaz’ın en kalabalık bölgeleridir.

Ayrıca, aşağıda Google Haritalar'dan aldığımız ekran görüntüsü üzerinde işaretleyerek göstermeye çalıştığımız üzere, bu bölgedeki 100'ün üzerinde Kafe, Restoran, Nargileci ile onlarca park, bir o kadar otopark ve sahil boyunca yer alan yürüyüş alanları, banklar, çay bahçeleri ve piknik alanlarının tamamı da İDDİANAMEDE “STÜDYO” OLARAK ADLANDIRILAN HÜR SOKAK İLE “DRAGOS” OLARAK ADLANDIRILAN YAMAÇLI SOKAĞA KUŞBAKIŞI MESAFE İLE, 1 (BİR) KİLOMETREDEN DAHA YAKIN BİR ALANDA YER ALMAKTADIRLAR.

Bu semt, Anadolu yakasında yaşayan vatandaşlarımız için eğlenmek, arkadaş ve ailelerle hoşça vakit geçirmek, Boğaz manzarası seyredip temiz bir nefes almak amacıyla 7/24 kullanılan bir bölgededir. Ayrıca Çınaraltı Cami ve Rum Ortodoks Aya Yorgi Kilisesi sayesinde tarihi ve turistik özellikleriyle de öne çıkan, İstanbul'un sık ziyaret edilen gözde semtlerinden birisidir

Yukarıdaki fotoğraflarda da göreceğiniz üzere bu bölgede yer alan kafeler, restoranlar, parklar, pastaneler, nargileciler, kahvaltı salonları, otoparklar, yürüyüş yolları, manzara ve piknik alanları, geceli gündüzlü ONBİNLERCE vatandaşımız tarafından ziyaret edilmekte, bölgeyi ziyaret edenler spor veya gezi amacıyla yürüyüşler yapmakta, aile veya arkadaşlarıyla saatlerce oturup boğaz manzarası izlemekte ya da çay, kahve içmekte veya yemek yiyip birbirleriyle sohbet muhabbet etmektedirler. 

Hatta, bölge Boğaz Köprüsü ile FSM Köprüsü arasında yer almakta olup her gün köprü trafiğine göre bir diğer köprüye kaçış için onbinlerce vatandaşımız tarafından bir ara geçiş güzergahı olarak da kullanılmaktadır. 

ANCAK GÜN SONUNDA ÇEŞİTLİ AMAÇLARLA BÖLGEYİ KULLANAN BU VATANDAŞLARIMIZIN HTS KAYITLARININ BİR SORGULAMASI YAPILACAK OLSA, BAZ İSTASYONLARININ NOKTA TESPİTİ YAPMAYIP ÇOK GENİŞ ALANLARI GÖSTERMELERİ SEBEBİYLE, BİNLERCE KİŞİNİN HEPSİ DE SANKİ “STÜDYO” veya “DRAGOS” OLARAK ADLANDIRILAN ADRESLERDE VE SÖZÜM ONA SAYIN OKTAR İLE YANYANA veya BİRLİKTE GİBİ GÖRÜNECEKLERDİR

HTS SİNYALLERİ İLE NOKTASAL BİR ADRES TESPİTİ MÜMKÜN OLMAYIP, BU SİNYALLER ÇOK GENİŞ BİR ALANI GÖSTERİRLER

İddianamedeki HTS kayıtlarına ilişkin baz istasyonları verilerinden yola çıkıldığında, Sayın Adnan Oktar ile herhangi bir kişinin bir arada veya yanyana olduğunu iddia etmek gerçek dışı ve hukuki değeri olmayan bir iddiadan öteye gitmeyecektir. 

DOLAYISIYLA, KATILAN VEKİLLERİNİN İDDİASINDA GEÇEN YAŞI 18'DEN KÜÇÜK OLAN KIZLARIN “STÜDYO” veya “DRAGOS” OLARAK ADLANDIRILAN ADRESLERDE GÜYA ADNAN OKTAR İLE YANYANA GELDİKLERİ İDDİASININ AKSİNE, TIPKI ON BİNLERCE VATANDAŞIMIZ GİBİ ÇOK ÇEŞİTLİ AMAÇLARLA BÖLGEYE GELİP VAKİT GEÇİRMİŞ, YAKIN ÇEVREDEKİ KAFELERDE OTURUP ÇAY KAHVE İÇMİŞ, MİDYECİDE MİDYE YEMİŞ, KOKOREÇCİYE UĞRAMIŞ, ÇINARALTI’NDA OTURMUŞ BELKİ DE SADECE BÖLGEDEN GEÇİP GİTMİŞLERDİR. ANCAK HİÇBİR ŞEKİLDE SAYIN ADNAN OKTAR İLE YALNIZ KALMAMIŞLAR EĞER İÇLERİNDEN KENDİSİNİ ZİYARETE GELENLER OLDUYSA BİLE ANCAK AİLELERİNİN MUVAKATNAMESİ EŞLİĞİNDE YA DA BİZZAT ANNE VE BABALARIYLA BİRLİKTE GÖRÜŞMÜŞLERDİR. 

4. BUNLARIN YANI SIRA ADLİ BİLİŞİM UZMANI SAYIN TUNCAY BEŞİKÇİ TARAFINDAN HAZIRLANAN BİLİMSEL MÜTALAAYA İSTİNADEN; DOSYADAKİ HTS RAPORLARININ TAMAMI GEÇERSİZDİR VE CEZA YARGILAMALARINDA DELİL OLARAK KULLANILAMAZLAR. 

Dava dosyasındaki mevcut HTS raporları, son dönemde çok önemli davalara sunduğu bilimsel mütalaalarla adından çokça söz ettiren Adli Bilişim Uzmanı Sn. Tuncay Beşikçi tarafından da incelenmiş ve Sayın Beşikçi bilimsel görüşlerini mahkemeye beyan etmiştir. Sayın Beşikçi tarafından yapılan incelemeye istinaden hazırlanan bilimsel mütalaada; "DOSYAYA GİREN HTS KAYITLARININ TAMAMININ GEÇERSİZ OLDUKLARI, DOSYADAKİ HTS RAPORLARININ HERHANGİ BİR CEZA YARGILAMASINDA TEK BAŞLARINA DELİL OLAMAYACAKLARI" açıkça ve defalarca dile getirilmiştir. 

Sayın Beşikçi’nin ortaya koyduğu bilimsel verilere göre aşağıda açıklanan sebeplerden dolayı HTS kayıtları asla ceza yargılamalarında delil olarak kullanılamaz hükmündedirler.

  • “Stüdyo” ve “Dragos” olarak adlandırılan adreslerin çevresinde 42 baz istasyonu olmasına rağmen hazırlanan raporlarda sadece 14 baz istasyonu esas alınmış olmasından dolayı tüm veriler baştan sona tutarsız ve geçersizdirler. 
  • Dosyadaki raporda HTS’lerin süre analizlerinin yapılmamış olması sebebiyle verilen bilgiler doğru ve tutarlı değildirler. (Mesela dosyadaki HTS raporlarından birisinde bir kişi için “Stüdyoya geldi” deniliyor ancak detaya girilip binlerce sayfalık veriler incelendiğinde bu kişinin sadece 3 dakika süreyle ilgili baz istasyonu kapsama alanında olduğu, yani çok büyük ihtimalle yol üzerinden geçip gitmiş olduğu anlaşılıyor) Dolayısıyla, raporlarda süre analizleri yazılmış olsa böylesi yanlışlıklar yapılmayacak ve konu katılan vekilleri tarafından kötü amaçlı kullanılamayacak olup raporlarda süre analizlerine yer verilmemesi raporların tamamen geçersiz olması durumunu doğurmuştur. 
  • HTS Raporunda baz istasyonları için kapsama alanı bilgileri yazılmamıştır. Bu yüzden kişilerin nerede oldukları veya birbirleri ile aynı yerde bulunup bulunmadıklarının tespiti de asla mümkün degildir. (Yani kişiler yakın bir yerden geçiyor da olabilirler, birbirlerine yakın ama bambaşka mekanlarda da bulunabilirler)

BU KONUDAKİ ÇEŞİTLİ YARGITAY İÇTİHATLARI DA BAZ İSTASYONU SİNYALLERİNİN YANİ KİŞİLERİN TELEFONLARININ AYNI BAZ İSTASYONUNDAN SİNYAL VERMESİNİN, KİŞİLERİN BİR ARAYA GELDİĞİNE BİR KANIT OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİNİ SÖYLEMEKTEDİR.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2013/247 E. 2015/60 K.

"… Özellikleri gereği bir baz istasyonundan aynı anda birçok cep telefonu yararlanmakta ve bu baz istasyonunun vasıtasıyla görüşme yapabilmektedir. Nüfusu kalabalık olan yerleşim bölgelerinde ise bu sayı daha da artmakta, aynı anda pek çok cep telefonu aynı baz istasyonundan sinyal verebilmektedir. BU NEDENLE, FARKLI KİŞİLER TARAFINDAN KULLANILAN CEP TELEFONLARININ AYNI BAZ İSTASYONU KAPSAMA ALANINDA BULUNMASI VE SİNYAL VERMESİ TEK BAŞINA O KİŞİLERİN BİR ARAYA GELDİKLERİ VEYA BULUŞTUKLARI ANLAMINA GELMEYECEKTİR. sanık M.. Ç.. ile N.. Ç.. ve İ.. D..’nın cep telefonlarının sinyal bilgilerinin incelenmesi sonucunda, olay tarihinde cep telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal vermesi nedeniyle sanıkların buluştukları iddia edilmekte ise de; baz istasyonlarının geniş bir kapsama alanının olması, sanık M.. Ç..'in işyeri ile N.. Ç..'ın görev yaptığı adliye ve ikamet ettiği lojmanın birbirine yakın yerlerde bulunması ve İ.. D..'nın avukat olması dikkate alındığında cep telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal vermesinin normal olduğu, başka bir anlatımla İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde birbirine yakın yerlerde oturan, çalışan veya tesadüfen oradan geçmekte olan insanların cep telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal vermesinin olağan bir durum olması göz önüne alındığında, cep telefonlarının aynı baz istasyonu kapsamında sinyal vermesinin sanık M.. Ç..'in diğer sanıklarla bir araya geldiği ve görüştüğünü kabule imkan vermemektedir… "

Özetle, Yargıtay’ın baz istasyonları konusundaki yorumu şu şekildedir:

1– Mağdur ve sanığın, olay tarihinde aynı istasyondan baz vermemesi, tarafların bir arada olmadıklarına dair kuvvetli bir delildir.

2– Mağdur ve sanığın, olay tarihinde aynı istasyondan baz vermesi, bir arada olduklarına dair kuvvetli bir delil DEĞİLDİR.

Ayrıca, AİHM 2.CEZA DAİRESİ 10.12.2019 TARİHLİ KESİNLEŞEN HAK İHLALİ KARARINDA DA GEÇEN “HTS KAYITLARININ ve AYNI BAZ İSTASYONU VERİLERİNİN DELİL NİTELİĞİNDE OLAMAYACAKLARI, TUTUKLAMA VE SUÇLAR İÇİN MAKUL ŞÜPHE OLMADIĞI” yönündeki karara istinaden davamızdaki HTS kayıtları da Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları hakkında suçlayıcı yönde delil olarak kullanılamaz niteliktedirler. 

Bütün bunlar göz önüne alındığında, açıktır ki davamızdaki HTS kayıtları sanıklar aleyhine delil olarak kullanılamaz. Dolayısıyla davadaki katılan vekilleri tarafından bu HTS kayıtlarına dayanılarak ileri sürülen güya Sayın Adnan Oktar ile o dönemde yaşı 18'den küçük olan kimi müştekilerin herhangi bir yerde veya zamanda yan yana geldikleri ya da bir arada bulundukları iddiaları gerçek dışıdır. 

Saygılarımızla kamuoyunun bilgilerine arz ederiz.