8 Ekim 2023 tarihli Sözcü Gazetesi’nde “Adnan Oktar cezaevinde 63 kadın avukatla 500 saat görüştü” başlıklı bir yazıyla gazeteci İpek Özbey'in, Adnan Oktar Davası katılan avukatlarından Av. Eser Çömlekçioğlu’yla yaptığı bir röportaj yayınlandı.
Röportaj, Sözcü'nün ve program yapımcısı Sn. İpek Özbey'in yaklaşık 2 haftadan bu yana yürüttüğü, Adnan Bey ve arkadaş grubunu ölçüsüzce, basın ahlak ve etiğine tümüyle aykırı olarak, tek yanlı, taraflı, gerçek dışı habercilik anlayışı içinde hedef alan karalama ve iftira kampanyası serisinin bir parçası.
Röportajda, 2022 yılına ait bir rapora gönderme yapılarak, güncelliği kalmamış, normalde hiçbir haber değeri taşımayan sıradan bir "müvekkil-avukat görüşmesi" konusu abartılı anlatımlarla ele alınıyor. Konu, gerçekler çarpıtılarak, taraflı ve art niyetli bir yaklaşımla, kamuoyunu yanıltma ve olumsuz algı oluşturma amaçlı gündem yapılmaya çalışılıyor.
Öncelikle, Adnan Bey'in güya 527 avukat görüşünü 83 farklı avukatla yaptığı, bu avukatların 63’ünün kadın olduğu ve bu şekilde sözüm ona “dışarıyla bağlantı kurup, örgütü yönetebilmek için yeni yeni canlar yakmaya, yeni yeni kişileri tuzağına düşürmeye devam ettiği” şeklindeki akla ziyan iddialar gerçek dışı birer hayal ürünüdür. Hiçbir delil ve dayanağı bulunmayan asılsız ithamlardır.
Diğer yandan, avukatların “genç ve güzel” oldukları, yaş ortalamalarının “23-24'lerde” olduğu gibi tespitleri Av. Eser Çömlekçioğlu'nun nasıl yapmış olduğu da anlaşılamamıştır. Kendisi gerçekte avukat mıdır, hafiye midir ya da cezaevi kapılarında bekleyip giren çıkanları gözetleme, sayma, fişleme gibi garip takıntıları mı vardır?
Kaldı ki bu tespitlerin tümüyle gerçek olduğunu varsaysak dahi, böyle bir durum Eser Çömlekçioğlu'nu neden bu derece ilgilendirmekte, hatta ciddi şekilde rahatsız etmektedir. Sn. İpek Özbey ve Av. Eser Çömlekçioğlu bayan avukatların yaşlarını, gençlik ve güzelliklerini niçin şahsi bir mesele haline getirmişlerdir, anlaşılmamaktadır?
KANUNDA VE YARGISAL İÇTİHATLARDA TUTUKLU VEYA HÜKÜMLÜNÜN GÖRÜŞECEĞİ AVUKAT SAYISI VEYA KADIN/ERKEK ORANI BELİRTİLMEMİŞ, BU HUKUKİ HAK KONUSUNDA BİR SINIR YA DA KISITLAMA GETİRİLMEMİŞTİR.
Kanuna, hukuka hiçbir aykırılığı olmayan böyle meşru, legal bir konunun dahi zorlama çıkarımlarla, algı oyunlarıyla, abartılı biçimde çarpıtma ve yanıltmalarla adeta bir suç unsuru gibi gösterilmeye çalışılması, DOĞAL VE MEŞRU YAŞAMLARDAN YAPAY SAHTE SUÇLAR ÜRETİLMESİ ÜZERİNE KURULU 5 YILLIK DAVA SÜRECİNİN ADETA BİR ÖZETİDİR.
KONUŞMALARINDA, AV. ESER ÇÖMLEKÇİOĞLU’NUN MESLEKTAŞLARINA YÖNELİK ALENEN GERÇEK DIŞI İTHAMLARDA BULUNMASI, GÜNDE KAÇ AVUKATLA GÖRÜŞÜLDÜĞÜNE VEYA KAÇININ KADIN AVUKAT OLDUĞUNA, YAŞLARINA VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNE İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRMEDE BULUNMASI, MESLEK ETİĞİNE ALENEN AYKIRI BİR DAVRANIŞ OLDUĞU GİBİ, İNSANLARIN SAVUNMA HAKKINA DA AÇIK BİR SALDIRI TEŞKİL ETMEKTEDİR.
Ardı ardına düzenlenen gizli dosyalarla, hukuksuz soruşturmalarla Sayın Adnan Oktar'a yargı yoluyla kurulmaya çalışılan kumpasların sonu gelmemektedir. Hakkında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 8 bin 658 yıl hapis cezası kararı verilmiş olup dosya halihazırda Yargıtay incelemesindedir. Bunun dışında kendisinin taraf olduğu daha başka birçok dava dosyası bulunmaktadır. Yaklaşık 30 suçlama bulunan ve onlarca klasörden oluşan 150 bin sayfalık tek bir dosyası dahi dikkate alındığında Adnan Bey'in yapmış olduğu avukat görüşmelerinin hayatın olağan akışına gayet uygun ve makul olduğu, kanuna aykırı hiçbir durum teşkil etmediği ortadadır. Şöyle ki:
>> ÇOK SAYIDA, DEVASA SORUŞTURMA VE DAVA DOSYALARIYLA ADETA NEFES ALDIRMAYACAK BİÇİMDE KUŞATILMAYA ÇALIŞILAN SAYIN ADNAN OKTAR'IN, SAVUNMALARINI HAZIRLAYACAK, VEKALETİNİ ÜSTLENECEK AVUKAT ADAYLARI ARASINDA KARAR VEREBİLMESİ İÇİN ELBETTE Kİ ONLARLA TANIŞMASI, GÖRÜŞMESİ, DOSYA İÇERİKLERİNİ, GÖREV TANIMLARINI, ÇALIŞMA KOŞULLARINI, ANLAŞMA ŞARTLARINI, MADDİ KONULARI KONUŞMASINDAN DAHA DOĞAL BİR DURUM YOKTUR. KALDI Kİ BAHSİ GEÇEN AVUKATLARIN BİRÇOĞUYLA YALNIZCA TANIŞMA VE GENEL ŞART VE KOŞULLARIN KONUŞULMASINA YÖNELİK TOPLAM BİR İKİ KEREYE MAHSUS, ÇOK KISA SÜRELERLE GÖRÜŞMÜŞTÜR. ADNAN BEY, BU GENEL TANIŞMA VE GÖRÜŞME SÜRECİ SONUCUNDA SAVUNMALARININ HAZIRLANMASINDA DÜZENLİ VE SÜREKLİ OLARAK DEVAM EDECEĞİ, KENDİSİNİ TEMSİL EDECEK SADECE BELİRLİ SAYIDA BİRKAÇ AVUKATLA ANLAŞIP KARAR KILMIŞTIR. PROGRAMDA KONU EDİLDİĞİ GİBİ ONLARCA AVUKATIN HER GÜN HER SAAT KENDİSİYLE GÖRÜŞMEYE GİDİP GELMESİ GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR.
>> ADNAN BEY, 2018 YILINDAN BU YANA SİLİVRİ, EDİRNE, EN SON OLARAK DA ERZURUM CEZAEVLERİ ARASINDA DEFALARCA NAKİL YAŞAMIŞTIR. DOĞAL OLARAK BİR ŞEHİRDE TUTTUĞU AVUKATLARIN, ADNAN BEY BAŞKA BİR ŞEHRE NAKLEDİLDİĞİNDE BULUNDUĞU YERDEKİ DİĞER İŞLERİNİ, DAVALARINI, MÜVEKKİLERİNİ BIRAKARAK ADNAN BEY'İN NAKLEDİLDİĞİ ŞEHRE GİDİP GELMELERİ PRATİKTE MÜMKÜN OLMAMAKTADIR. HELE Kİ ERZURUM GİBİ İSTANBUL'DAN BİN KÜSÜR KİLOMETRE UZAKTAKİ BİR ŞEHİR DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE BU TÜMÜYLE İMKANSIZLAŞMAKTADIR. DOLAYISIYLA, NAKLEDİLEN HER ŞEHİRDE HER SEFERİNDE SON DERECE CİDDİ VAKİT VE EMEK GEREKTİREN YEREL AVUKATLARLA TANIŞMA, GÖRÜŞME, SORUŞTURMA VE DAVA DOSYALARIYLA İLGİLİ DETAYLI BİLGİLENDİRME, ANLAŞMA, VS... SÜREÇLERİ BAŞLAMAKTADIR.
>> HERKESİN BİLDİĞİ GİBİ, EN KÜÇÜK BİR İŞYERİNE DAHİ BİR YA DA BİRKAÇ ÇALIŞAN ALINMASI İÇİN KİMİ ZAMAN ONLARCA KİŞİYLE GÖRÜŞÜLÜR, BAŞVURULARI İNCELENİR VE ARALARINDAN ÇALIŞMA KOŞULLARINA UYGUN OLAN BİR VEYA BİRKAÇ KİŞİDE KARAR KILINIR. ADNAN BEY DE BU ZORLU SÜRECE HER NAKİL OLDUĞU ŞEHİRDE SİL BAŞTAN YENİDEN, CEZAEVİNİN ZORLU, ZAHMETLİ VE KISITLI KOŞULLARINDA TEKRAR TEKRAR GİRMEK ZORUNDA KALMAKTADIR.
>> RÖPORTAJDA, TÜRKİYE'NİN BİR UCUNDAN DİĞER UCUNA, YAŞADIĞI YERDEN BİNLERCE KİLOMETRE UZAKLIKTAKİ CEZAEVLERİNE SIRF EZİYET VE ZULÜM KASTIYLA DEFALARCA NAKLEDİLEN SAYIN ADNAN OKTAR'IN MAĞDURİYETİNDEN, KENDİSİNE 5 YILDAN BERİ İNSAFSIZCA VE VİCDANSIZCA UYGULANAN HUKUKSUZLUK VE İNSAN HAKLARI İHLALLERİNDEN TEK KELİME BAHSEDİLMEYİP DE ADNAN BEY'İN MEŞRU VE LEGAL SAVUNMA HAKKINI KULLANMAYA ÇALIŞMASINI ANORMAL VE SUÇMUŞ GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞMAK TARİHE GEÇECEK BİR HAKSIZLIK ÖRNEĞİDİR.
Başta da belirttiğimiz gibi Av. Eser Çömlekçioğlu’nun, görüşülen avukatların kadın/erkek oranlaması, görüşme süresi ve sayısı, görüşülen avukatlar vasıtasıyla dışarıyla bağlantı kurma, “yeni canlar yakma” gibi iddiaları TEK BİR MADDİ DELİLE DAHİ DAYANMAYAN İÇİ BOŞ MAGAZİN TÜRÜ iddialardır.
Nitekim, Sayın Adnan Oktar’a uygulanan avukat görüş kısıtlılığı nedeniyle, 2018 YILINDA TOPLAMDA 9 AY VE 2022 YILI NİSAN AYINDAN BU YANA SESLİ VE GÖRÜNTÜLÜ ŞEKİLDE KAYIT ALTINA ALINAN GÖRÜŞLERDE BU YÖNDEKİ İDDİALARIN DOĞRU OLMADIĞI, TUTUKLU BULUNDUĞU 5 YIL BOYUNCA AVUKATLARI ARACILIĞIYLA DIŞARIYA HİÇBİR ZAMAN HİÇBİR BİLGİ, NOT VEYA TALİMAT GÖNDERMEDİĞİ DEFALARCA İSPATLANMIŞTIR.
Öte yandan, katılan tarafların sırf eziyet amacıyla yaptıkları, Sayın Adnan Oktar için avukat görüş kısıtlılığı talebi hakkında İstanbul 30. ACM, 23.03.2023 tarihli kararında da: “…daha evvel dosyaya sunulan raporların içeriği ve görüşmelerin daha çok tanışma ve dava dosyaları ile alakalı olduğunun belirtilmesi karşısında bu aşamada başka kovuşturma dosyalarının da bulunması gözetilerek talebin reddine” tespitinde bulunmuştur.
İtiraz üzerine, İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi de aynı şekilde karar vermiş ve karar kesinleşmiştir. Sayın Adnan Oktar hakkındaki avukatlık kısıtlılık tedbirleriyle alakalı olarak bugüne kadar tutuklu bulunduğu cezaevlerinden birçok kez rapor talep edilmiş, sunulan raporlarda "KANUNA AYKIRI BİR EYLEM TESPİT EDİLMEDİĞİ" defalarca vurgulanmıştır.
Dumlu 1 No.lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nün 26/07/2022 tarih ve E.-2022/l04-2022/8228 sayılı İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek için düzenlenen raporda şu tespit yapılmıştır:
"... Tutuklu sanık Adnan Oktar'ın avukatları ile yapmış olduğu görüşmeler esnasında hakkında isnat edilen suçlar hakkında fikir alışverişinde bulunduğu, savunmasının nasıl yapılmasını istediği, mahkeme tarihi mahkemeye katılacak avukatları hakkında konuşmalar geçtiği ..."
Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce hazırlanan 27/10/2022 tarihli raporu da şöyledir:
"... Bu görüşmeler ve iletiler için kurumumuz tarafından şu an için 5275 sayılı kanunun 59/5 maddesinde belirtilen herhangi bir işlem yapılmadığı tesis edilmiştir..."
Gerek husumetli müştekilerin girişimleri gerekse de Mahkeme heyetlerinin birtakım art niyetli ve maksatlı hukuksuz uygulamaları ile 5 yıldan fazla süredir devam eden yargılama süreci boyunca Adnan Bey'in savunma hazırlaması sürekli engellenmeye çalışılmaktadır. Halihazırda 5275 sayılı kanun uyarınca uygulanan avukat görüş kısıtlılığı tedbiri, Anayasa’nın 19. maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını alenen ihlal eder şekilde kendisine uygulanmaktadır.
Durum böyleyken Eser Çömlekçioğlu’nun, elı̇nde tek bı̇r somut delı̇l dahi olmadan, ADNAN BEY'LE GÖRÜŞEN HER AVUKATI ZAN ALTINDA BIRAKMASI VE SÖZCÜ GAZETESİ’NİN DE TÜM TÜRKİYE'NİN GÖZLERİ ÖNÜNDE VAHİM BİR ŞEKİLDE BU DURUMA ORTAK OLMASI kumpasın alenen ve tüm hızıyla devam ettiğinin çok açık bir kanıtıdır.
Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.