SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A AÇIK MEKTUPTUR

Suçsuz Olduğu Bilinmesine Rağmen, “Nasıl Olsa Yargıtay’dan Döner.” Diyerek Suçsuz İnsanların Hapishanelerde Çürümesine Seyirci Kalınması Vicdanları Yaralamaktadır!

Değerli Büyüğümüz Sayın Cumhurbaşkanımız,

Bilindiği üzere, İngiliz derin devletinin kontrolü altındaki bir kumpas çetesinin çeşitli kışkırtma ve yönlendirmeleriyle geniş çaplı bir kumpasın zemini hazırlandı ve 11 Temmuz 2018 tarihinde Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza yönelik Mali Şube merkezli bir polis operasyonu düzenlendi. Bu operasyonla paralel olarak bir kısım medyada hakkımızda çok büyük bir linç kampanyası da başlatıldı. İddianamemiz ise bu operasyondan tam 1 yıl sonra hazırlandı.

Bu süre boyunca arkadaşlarımız ne ile suçlandıklarını dava dosyasından ziyade medyadaki linç kampanyasından öğrendiler.

Yapılan operasyondan tam 14 ay sonra, 17 Eylül 2019 tarihinde nihayet mahkeme salonunda hakim karşısına çıkabildiler.

Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının 1,5 yıl süren yargılanmaları esnasında, mahkeme başkanı ile heyetinin taraflı, kanun, hukuk ve usul tanımaz tavrı ise tarihe kara bir leke olarak geçti.

 Dava dosyasına bakıldığında, birinci sınıf hukuk fakültesi öğrencisinin bile anlayacağı derecede açık olan Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının "suçsuzluğu" nedense görmezden gelindi.

• ADLİ TIP RAPORLARININ,
• HTS KAYITLARININ,
• DIŞ İŞLERİ BAKANLIĞI VE MİT RAPORLARININ

“Bu kişiler iddia edilen suçu işlememiştir” diyen somut kanıt, belge ve bulguları mahkeme heyeti tarafından yok sayılarak dikkate bile alınmadı. Dava sürecinde iddiaları linç kampanyası şeklinde haberleştiren medya hem mahkeme heyetini hem de kamuoyunu çok büyük bir baskı altına aldı.

• Savunma tanıkları dinlenmeden,
• Delil toplama süreci atlanarak,
• Gerçek anlamda yargılama yapılmadan

10 biner yıllık cezalarla bu süreç tamamlandı.

Tüm Türkiye’nin gözleri önünde masum, vatansever, milliyetçi delikanlılar ve hanımlar cezaevlerinde adeta ölüme terk edildi. 

Halen dahi yapılan müracaatlar ve başvurular değerlendirmeye alınmamakta, hangi kapıyı çalsak tüm meşru ve hukuki taleplerimiz reddedilmektedir. Durumu açıkladığımız yetkili makamların tutumu ise, “Bu dava zaten YARGITAY’dan dönecek.” olmakta, YARGITAY’A GİDİP NETİCELENMESİ BELKİ DE YILLAR YILI SÜRECEK BU SÜREYİ ARKADAŞLARIMIZIN CEZAEVİNİN KÜFLÜ, KARANLIK, İZBE KOĞUŞLARINDA GEÇİRMESİ SALIK VERİLMEKTEDİR.

Şahsınızın bilgisi dışında geliştiğinden emin olduğumuz bu süreç, Türkiye Cumhuriyeti gibi bir hukuk devletinde asla yaşanmaması gereken birçok hukuksuzluk içermektedir. Makamınızı bilgilendirmemizi takiben adaletin yerine getirilmesi için gerekli önlemleri alacağınıza güvenimiz sonsuzdur. Devletimiz ve Devletimizin Başkanı olarak şahsınızın hikmetli ve adil kararlarına saygımız tamdır. 

Ancak anlaşılan o ki mahkeme heyeti Türk Ceza Kanunu’nu dikkate almadığı gibi Allah’ın “Ey iman edenler, adil şahitler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.’’ (Maide Suresi, 8) ayetini de göz ardı etmektedir. 

Aranan hayali suçlar ve olmayan delilleri bunca zaman bulunamadığı için mi Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız halen cezaevinde tutulmaktadır?Ve daha da önemlisi bu yüzden mi arkadaşlarımızın etkin pişman olup masum arkadaşlarına ve kendilerine iftira atmaları için akıl almaz baskılar yapılmaktadır? 

3 seneye yakın hapishane sürecinde 27 arkadaşımızın annesi, babası veya ablası bu zorlu ve iftira dolu sürece dayanamayarak vefat etmiştir. Bu nasıl bir plandır ki HUKUK AYAKLAR ALTINA alınarak süreç halen yürütülebilmekte, halen hukuk dışı baskılar devam ettirilebilmektedir? 

İnanıyoruz ki, bu HUKUK GARABETİ bir an önce sağduyulu yönetiminiz tarafından hakkaniyete uygun şekilde sonuçlandırılacak ve hayatını ALLAH’a ve İSLAM’a adamış Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımız bir an önce beraat edeceklerdir. 

Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever. (Maide Suresi,42)

Saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz.

TEKNİK VE BİLİM ARAŞTIRMA VAKFI