SAÇ MODELİ ÜZERİNDEN KARA PROPAGANDA

Bir Kısım Medyanın Görkem Erdoğan Hanımefendinin Saç Modeli Üzerinden Yaptığı Haber, Camiamıza Atılan Çirkin Ve Asılsız İftiralara Çok Çarpıcı Bir Örnektir

Sayın Adnan Oktar ve arkadaş çevresine yönelik düzenlenen 11 Temmuz 2018 tarihli operasyondan bu yana bazı medya kuruluşlarında, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları hakkında hiçbir somut delile dayanmayan, tamamen uydurma iddialardan oluşan, hatta HABER NİTELİĞİ BİLE TAŞIMAYAN, gülünç iddialara sık sık yer verilmektedir.

Bu uydurma haberlerden birisi de, 14 Ağustos 2019 tarihinde yayınlanan, yaklaşık 14 aydır cezaevinde tutuklu bulunan arkadaşlarımızdan Görkem Erdoğan’ın güya Sayın Adnan Oktar’ın talimatıyla saçını kazıttığı yönündebütünüyle uydurma ve hayal ürünü olan iddiadır.

İngiltere’de yüksek öğrenim görmüş, aklı başında, yetişkin ve özgür bir kadın olanGörkem Erdoğan’ın tamamen DÖNEMİN MODASINA UYGUN BİR SAÇ MODELİNİ TERCİH ETMESİNİ BİLE bazı medya kuruluşları çarpıtarak kamuoyuna servis etmektedir.

Google’da yapılacak çok basit bir aramayla bile Görkem Erdoğan’ın saçını kısalttığı dönemdesanatçı, şarkıcı veya ünlü yüzlerce kadının aynı stilde saç modeli yaptırdığı görülecektir. Bunlardan dönemin modasına uygun olarak saçının tamamın veya bir bölümünü kısaltan ya da kazıtan veya saçını çok çeşitli renklere boyatanlar vardır. Örneğin, AMBER ROSE, RİHANNA, CHARLİZE THERON, AMBER HEARD, ZENDAYA, HALSEY, KATE HUDSON, KATY PERRY...ve daha birçok yerli ve yabancı ünlü sinema ya da sahne sanatçıları gibi…

Aşağıda Görkem Erdoğan’ın saç modelinin aynısı veya benzerine sahip olan dünyaca tanınan yabancı ünlü sanatçıların fotoğraflarından örnekler sunuyoruz




Görüldüğü gibi Görkem Erdoğan hanımefendi dünya modasını yakından takip eden modern bir bayandır. Dolayısıyla saçını sadece kazıtmamış birçok farklı zamanda farklı kısa saç modellerini yukarıda birkaç örneğini de sunduğumuz şekilde kullanmıştır.

Bu haberin kamuoyu vicdanındaki yansıması ise BİR KISIM MEDYANIN, SIRF CAMİAMIZ ALEYHİNDE KARA PROPAGANDA MALZEMESİ YAPMAK AMACIYLA, SON DERECE SIRADAN GÜNLÜK BİR KONUYU BİLE NASIL ÇARPITABİLDİĞİNİN bir kez daha çok net bir biçimde anlaşılması ve ciddiye bile alınmaması şeklinde olmuştur.

İlgili haberde dikkat çeken bir diğer husus da, haberin okuyucuda algı oluşturma maksadıyla Görkem Erdoğan’ın babası üzerinden sözde ACILI AİLE DRAMI "KLİŞESİYLE" servis edilme çabasıdır. Bu klişe, neredeyse 40 yıldır Sayın Adnan Oktar ve camiamıza husumetli bazı çevreler tarafından aleyhimizde kendilerince olumsuz imaj oluşturabilmek gayretiyle zaman zaman gündeme getirilen ancak artık oldukça bayatlamış bir yöntemdir. Ne var ki bir kısım medya hala bu tür ucuz klişelerden medet ummaya devam etmektedir.

Gerçekte ise Görkem Erdoğan, Sayın Adnan Oktar’la tanıştıktan sonra da eskiden olduğu gibi ailesiyle her zaman görüşmüştür. 

Ayrıca, belirtmek isteriz ki Sayın Adnan Oktar Görkem Erdoğan’ı çok sevdiği gibi ailesini, babasını da çok sevmekte, Görkem Hanım aracılığıyla babasına sık sık selam ve saygı da göndermektedir.

Görkem Hanımın annesiyle yakın zamanda birlikte çekilmiş fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından da paylaşmasına rağmen bu konuda böylesine hayali bir iddia ortaya atılması Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarına yönelik kurulan kumpasın boyutunu anlamak açısından çok önemlidir.

Arkadaşımız Görkem Erdoğan’ın yakın zaman önce çektirdiği bir fotoğrafta annesiyle birlikte 

Bununla birlikte diğer tüm bayan arkadaşlarımız gibi Görkem Erdoğan’ın da çeşitli zaman ve mekanlarda sosyal medya hesaplarından paylaştığı yüzlerce fotoğrafta her halinden özgür, mutlu, neşeli ve hayat dolu bir kimse olduğu açıkça görülmektedir. Bu fotoğraflardan birkaç örnek vermek gerekirse:


DURUM BÖYLEYKEN, CAMİAMIZA KUMPAS KURAN HUSUMETLİ ÇEVRELERİN KANUN HUKUK TANIMADAN BİRÇOK ARKADAŞIMIZIN AİLESİNE MUSALLAT OLARAK BASKI, TEHDİT VEYA ŞANTAJ YÖNTEMLERİYLE ONLARI ZORLA ŞİKAYETÇİ YAPMAYA, HATTA ŞİKAYET DİLEKÇELERİNDE VEYA MEDYA RÖPORTAJLARINDA ÖZ ÇOCUKLARI ALEYHİNDE BİLE AŞAĞILAYICI, KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ İFADELER SARF ETTİRMEYE ÇALIŞTIKLARINI ENDİŞEYLE İZLEMEKTEYİZ. 

Devletimizden bu husumetli ve organize iftiracı devşirme çetesine acil önlem almasını, arkadaşlarımızın ailelerinin bu çetenin zulüm ve baskılarından kurtarılmasını talep ediyoruz.

Camiamıza yöneltilen mesnetsiz, hayal ürünü ve gerçek dışı itham ve iftiraları düzenli bir şekilde haber yapan medyamızı da bu organize iftiracı çetesinin oyunlarına alet olmamaya davet ediyoruz. Zira, bu tür bir habercilik anlayışının toplumda gerginlik ve huzursuzluk meydana getireceği açıktır. Bu itibarla, tüm basın ve medya kuruluşlarına düşen en büyük görev, Türkiye’yi daha güzel, huzur, sevgi, güven ve barış dolu bir ülke haline getirmek için kini, öfkeyi, nefreti değil sevgiyi, dostluğu, kardeşliği teşvik eden bir yayın ve habercilik politikasını benimsemeleridir. Çünkü her şeyden önce halkımızın huzurlu bir Türkiye’ye, güven ve sevgi içinde yaşayabileceği bir ortama ihtiyacı vardır.

Kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.