ODA TV, SAHTE HABERLER KURGULAMAK YERİNE DOĞRU, İLKELİ VE DÜRÜST BİR HABERCİLİK ANLAYIŞINI BENİMSEMELİDİR

31 Mayıs 2023 tarihinde Oda TV isimli internet sitesinde, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşları aleyhinde olumsuz kamuoyu algısı oluşturmak ve devam eden yargılamayı etkilemek amacıyla hazırlanmış GERÇEK DIŞI VE OLUMSUZ ALGI OLUŞTURMA AMAÇLI BİR HABERE yer verilmiştir.

“Adnan Oktar tek değil… Listede ünlüler de var… 7 Kişi gözaltında” başlıklı haberde, "bazı haber linklerinin yayından kaldırılması için sahte sulh ceza mahkemesi kararları düzenleyen ve basın kuruluşlarına avukatlar adına farklı operatörler üzerinden sahte elektronik posta gönderen bir çeteye 2022 senesinde operasyon düzenlendiğinden, çetenin elebaşları Uğur Y. ve İlknur Ö. isimli kişilerin de ele geçirildiğinden" bahsedilmektedir.

HABERDEKİ ALENİ ALDATMACA İSE, ODA TV TARAFINDAN HABERE, GÜYA "SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARININ DA BU OLAYA KARIŞAN İSİMLER ARASINDA BULUNDUĞU" İFTİRASININ TÜMÜYLE DÜZMECE, KASITLI VE ART NİYETLİ OLARAK İLAVE EDİLMİŞ OLMASIDIR. 
GERÇEKTE İSE, SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARININ, NE HABERDE BAHSİ GEÇEN OLAYLA NE OLAYDA ADI GEÇEN İSİMLERLE NE DE BU OLAYA YÖNELİK OPERASYON, SORUŞTURMA YA DA KOVUŞTURMA SÜREÇLERİYLE UZAKTAN YAKINDAN HİÇBİR İLGİ VE BAĞLANTILARI YOKTUR.

Kaldı ki böyle gerçek dışı bir bağlantıya dair en ufak bir somut, resmi bir belge, hukuki bir evrak olsa Oda TV'nin bunu çarşaf çarşaf yayınlamaktan geri durmayacağı aşikardır. Ancak bu düzmece haberde, kumpasçıların ve iftiracıların en klasik "çamur at tutmasa da izi kalsın" yöntemiyle yalnızca Adnan Bey'in ismi anılmakla kalınıp bunun dışında hiçbir gerçek, somut bir kanıt bilgi ya da belgeye yer verilmemiş olması BUNUN YALAN VE KURGU BİR HABER OLDUĞUNUN EN AÇIK GÖSTERGESİDİR.

Ayrıca;

– Konuyla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen, haber başlığında Adnan Oktar isminin kullanılması, 

– Haberde Adnan Bey'in, halen süregiden "Kumpas Davası"nın operasyon sürecinde haksız ve hukuksuz olarak gözaltına alındığı esnada, 2018 senesinde çekilmiş eski bir fotoğrafının kullanılması

gibi bazı detaylar, son dönemde fazla okuyucu kitlesi kalmamış Oda TV'nin, haber linklerine tıklanma oranını artırabilmek için bu tarz "Yanıltıcı Başlık" (click bait) yöntemine başvurmak zorunda kaldığını da göstermektedir.

Günümüzde önemli bir sorun, Oda TV'nin algı amaçlı, gerçek dışı düzmece haberleri örneğindeki gibi, YALANIN YAYILMA HIZININ DOĞRU BİLGİDEN KAT KAT DAHA HIZLI OLMASIDIR. Dünyaca ünlü Fransız bilim dergisi Science tarafından 2006 – 2017 yılları arasında “doğruluğu ve yanlışlığı kanıtlanmış” tüm haberler bakımından yapılan bir araştırma, “YANLIŞ BİLGİNİN DOĞRU BİLGİYE GÖRE DAHA FAZLA, DAHA HIZLI VE DAHA GENİŞ KAPSAMLI YAYILDIĞINI” göstermiştir. 

Oda TV’nin Sayın Adnan Oktar hakkında servis etmiş olduğu YALAN HABER DE BU BİLİMSEL ARAŞTIRMANIN SOMUT BİR ÖRNEĞİ NİTELİĞİNDE olmuştur. Zira, Oda TV’nin yalan haberinin üzerinden henüz daha birkaç saat bile geçmeden çok sayıda televizyon kanalıyla internetten yayın yapan haber siteleri, haberin gerçek olup olmadığı hakkında en ufak bir araştırma dahi yapmadan bu yalanı doğrudan kendi kanal ve internet sitelerinden yaymışlardır. Aralarında Hakan Ural’ın da bulunduğu çeşitli dedikodu-magazin programı sunucu ve yapımcıları da Oda TV'nin düzmece haberi ile yanıltılarak Adnan Oktar ve arkadaşlarının kişilik haklarına saldıran haksız ve hukuksuz itham ve karalamalarda bulunmuşlardır.

Artık bütün Türkiye'nin gözünde açık bir kumpas davası olduğu netleşmiş olan Adnan Oktar Davası sürecinde, kumpasın propaganda stratejisi de bu kirli taktik üzerine kurulmuştur. 

Kumpasın medya ayağını oluşturan ve derin devlet bağlantılı oldukları herkesçe bilinen belli medya kuruluşları, her vesileyle Adnan Bey ve arkadaşları hakkında aralıksız bir tempoda sahte, yalan ve düzmece haberler kurgulamışlardır. Ardından bu yalan haberler, gerek yanılgıya düşerek gerekse derin devletin baskıcı talimat ve dayatmaları sonucunda, ne yazık ki dürüst ve ilkeli olarak bilinen diğer pek çok medya kuruluşu tarafından da alıntılanarak yayınlanmıştır. 

Bu şekilde, aynı yukarıda sözünü ettiğimiz bilimsel araştırmada olduğu gibi, adeta çocuk kandırmacası düzeyindeki en ilkel, uydurma, mesnetsiz yalan ve iftiralar, sahte haberler dahi milyonlarca kişiye sanki gerçekmiş gibi servis edilmiştir. İşte, kumpas davasının algı ve kara propaganda ayağında iftiraya, yalana ve bunları yaygınlaştırma tekniği üzerine kurulu bu medya stratejisi kullanılmıştır.

Bahsi geçen bir kısım kumpasçı medya bu süreçte, Adnan Bey ve arkadaşlarının 5 yıldır tarihte görülmemiş haksız ve hukuksuz kısıtlamalar ve uygulamalar altında, adeta elleri kolları bağlı bir halde, cevap verme ve savunma yapma haklarından mahrum olmasını da büyük bir fırsat olarak görerek akla hayale gelmedik en galiz yalan ve iftiraları ortaya atmaktan çekinmemiştir.

Her zaman söylediğimiz gibi, tekrar hatırlatmak istiyoruz ki hukuk ve adalet herkese lazımdır. Hukuk ve adalet ise, sadece kendisi veya kendisiyle aynı ideolojideki kimseler için değil, ancak farklı görüş veya ideolojideki kimseler için de gözetildiği takdirde toplumda tam anlamıyla tesis edebilir. 

Dolayısıyla, Oda TV’nin değerli editör ve yazarlarının bir yandan, yapmış oldukları bir haber sebebiyle internet sitelerine BTK tarafından erişim engeli getirilmiş olması ve Anayasa Mahkemesi’ne intikal eden dosyanın 35 ayı aşkın bir süredir Anayasa Mahkemesi'nde bekliyor olmasını eleştirip HAK, HUKUK VE ADALET ARAYIŞINDA BULUNURKEN, DİĞER YANDAN SAYIN ADNAN OKTAR VE ARKADAŞLARI HAKKINDA SAHTE, DÜZMECE HABERLER KURGULAMALARININ HAK, HUKUK, ADALET, DÜRÜSTLÜK VE SAMİMİYETLE BAĞDAŞIR BİR YÖNÜNÜN BULUNMADIĞI DA ORTADADIR.

Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.