Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan Bey’in Silivri Kapalı Cezaevi girişinde yaşadıklarıyla ilgili basında yer alan haberlerde, kendisinin cezaevine kaydı sırasında “Bu kurumda hasmınız var mı?” sorusuna, “Adnan Oktar grubu” diye cevap verdiği bilgisi yer aldı.
Barış Pehlivan Bey gibi insancıl ve demokrat bir insanın bizleri hasım olarak addetmesinin tamamen yersiz önyargılardan ya da yanlış bilgilendirmelerden kaynaklandığını düşünüyoruz. Öncelikle ifade etmek isteriz ki Barış Pehlivan Bey –düşünce veya inançlarına büyük ölçüde katılmasak da– bu ülkenin aydınlarından biri olarak bizler için her vatandaşımız gibi kıymetli ve saygıdeğerdir. Arkadaş camiamız hakkında eleştirel yazılar yazmış olması hatta çoğu zaman bilgi ve belgeye dayanmayan gerçek dışı haberlere yer vermiş olması bizim açımızdan hiçbir zaman bir husumet konusu olmamıştır, olamaz da...
Başta Sn. Adnan Oktar olmak üzere bizler inanç, fikir ve ifade özgürlüğüne inanan, kanuni sınırlar içerisinde, kimsenin bir diğerine rahatsızlık vermemesi şartıyla, alabildiğine özgürlüğü savunan, her türlü sorunun sevgiyle çözüleceğine inanan, hiçbir zaman intikam duygusuyla hareket etmeyen, itidalli, anlayışlı, sevecen insanlarız. Barış Bey, sizin kendi düşüncenizi ifade etmeniz, eleştirilerinizi özgürce dile getirmeniz bizim mutluluğumuz olur. Eğer bu esnada bizlerin kişilik haklarını ihlal eden bir durum oluşursa bu durumda her medeni vatandaş gibi, kanunların bize tanıdığı haklar doğrultusunda hukuka başvurur, ancak hiçbir zaman bu sebeple karşımızdaki kişi ya da kurumu hasım olarak görmez, kin tutmaz, öfke duymayız. Kuran ahlakına göre yaşamaya özen gösteren insanlar olarak Allah’ın kullarından affedici olmalarını, kötülüğe dahi iyilikle cevap vermelerini, kin tutmamalarını, sabırlı davranmalarını, her durumda güzel sözlü olmalarını istediğini biliyor ve hayatımızın her anında bu düsturlara göre yaşamaya gayret ediyoruz. Dolayısıyla bizlerin size veya çalıştığınız kuruma karşı herhangi bir hasmane tutum içerisinde olmamız herşeyden önce inancımız gereği mümkün değildir.
Yine inancımız gereği bizler insanları kazanmak, yanlış olan bir şey varsa onu da güzellikle düzeltmek gayesinde olan bir arkadaş camiasıyız. Özellikle Adnan Oktar beyin –Kur'an’dan ve Peygamberimiz (sav)’in hayatından örnek alarak bizlere anlattığı- eşine az rastlanır sevgisi, anlayışı ve olgunluğu, hiç kimseyi gözden çıkarmayan herkesi daha iyi yapabilmek için müthiş bir sabırla emek veren üstün ahlakı bizler için çok güzel bir canlı örnektir. Bizim için her insan Allah’ın kulu ve tecellisi olarak değerlidir ve bizler için her insan bir gün belki de yakın bir dost, bir mümin kardeş, bir cennet arkadaşı olabilecek bir nimettir. Biz dünyanın kavga, didişme, birbirini ezme yeri değil sevgiyi ve cennet ahlakını öğrenme yeri olduğuna inanıyoruz. Dünyada kavgalar, anlaşmazlıklar olmasın, herkes birbirine değer vererek, saygı göstererek, severek yaşasın istiyoruz. Adnan Oktar Bey’in yaklaşık 40 yıldır devam eden ilmi mücadelesinin ana amacı da bu.
Allah Kuran’da müminlere çok önemli bir sır vermiştir:
İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. (Fussilet Suresi, 34)
Yeryüzünde kötülüğü yok etmenin en güzel yöntemi iyiliği yaşatmaktır. İslam’da, Yüce Rabbimizin ayetinde de bildirdiği gibi, herhangi biri düşmanca tavırlar sergilese bile, ona karşı iyilikle yaklaşmak esastır. Dolayısıyla, Sayın Adnan Oktar ve bizler, insanlara husumet besleyerek dünyada Kur'an ahlakının yayılmasının mümkün olmadığını, her koşulda iyilikten, sevgiden ve kardeşlikten yana tavır alınması gerektiğine inanan kimseleriz.
Dünyaya sevgi, dostluk, kardeşlik hakim olsun diye uğraşırken Cumhuriyet tarihinin belki de en acımasız ve en çirkin kumpaslarından biriyle karşı karşıya gelen Adnan Oktar ve arkadaşlarımız yaklaşık 2 yıldır aleyhlerinde tek bir tane bile delil olmamasına rağmen tutuklu yargılanıyorlar. Bu süreçte olabilecek en ağır karalama ve iftiralara maruz kalmamıza rağmen kimseye bir kırgınlığımız ya da nefret duygumuz yok.
Devletimiz’den razıyız, Yüce Türk Adaletine sonuna kadar güveniyoruz.
Size ve Odatv camiasına da bu vesileyle geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, ülkemizin her köşesine bir an önce sevginin, dostluğun ve kardeşliğin hakim olmasını diliyoruz.
Saygılarımızla.