MÜSLÜMANLARA ATILAN İFTİRALARA İTİBAR EDİP ONLARLA GÖRÜŞMEKTEN SAKINMAK KURAN’A UYGUN DEĞİLDİR

İftira, bazı yalancı, ahlaksız ve vicdansız insanların birine ya da bir çevreye karşı düşmanlık, kin ve hınç beslediği, onlarla rekabet içinde, karşıt görüşlerde olduğu ya da maddi çıkarları öyle gerektirdiği için, o kişi veya kişilere zarar vermek, mağdur etmek ve itibarsızlaştırmak amacıyla başvurdukları çirkin yöntemlerden biridir. 

İftiranın, geniş çaplı düzenler kurularak atılanından, sıradan insanların günlük konuşmalarının arasına sıkıştırdıkları dedikodu tarzı olanına kadar pek çok çeşidi vardır. 

İftira mekanizması Kuran ahlakından uzak, Allah'ın emrettiği güzel ahlakı yaşamayan, hayatlarını dünyevi çıkarlar ve kaygılar üzerine kurmuş birey ve toplumlarda, farklı görüş ve düşüncedeki insanlara zarar verme, karalama, sindirme, etkisizleştirme amacıyla başvurulan çirkin yöntemlerin başında gelir.

İftira aynı zamanda şeytanın, Müslümanı Müslümana, kardeşi kardeşe düşürüp düşman etmekte kullandığı en kolay ve etkili silahıdır. Allah korkusu, dini bilgi ve hassasiyeti zayıf, Kuran'ın çok önemli hükümlerini gözardı eden bir kısım Müslümanlar da ne yazık ki şeytanın bu sinsi tuzağına kolayca düşebilmektedir. Bu nedenle Müslümanların şeytanın “iftira silahı”na karşı her zaman dikkatli ve uyanık olması şarttır. 

Tarih boyunca tüm peygamberlere, kendini Allah'ın varlığını, birliğini ve Kuran'ı tebliğ edip anlatmaya adayan, Allah yolunda mücadele edip çaba sarf eden pek çok Müslümana sayısız iftiralar atılmıştır. Müslümanların önde gelenleri kendilerine atılan iftiralarla yıldırılmaya ve etkisizleştirilmeye çalışılmıştır. Hatta tutuklanıp hapsedilerek ya da sürgün edilerek toplum nazarında (kendi düşük akıllarınca) itibarsızlaştırılmaya ve değersizleştirilmeye çalışılmışlardır. 

Merhum Erbakan Hocamız, Bediüzzaman Said Nursi, Süleyman Hilmi Tunahanlı, Necip Fazıl Kısakürek... gibi kıymetli şahıslar ve daha pek çokları bu şerefli yollardan ve imtihanlardan geçmişlerdir.

Olayların gerçek yüzünden habersiz, ince ve derin düşünebilme, değerlendirme yapabilme vasfı olmayan çok sayıdaki sıradan insanın yanı sıra kendini dindar Müslüman olarak tanımlayan bazı insanlar da ne yazık ki

➢ Ya bu iftiralara aldanarak bunları yaygınlaştırmış ve doğrudan şeytanın fitnesine düşmüşler, 

 ➢ Ya da iftiraya uğrayan Müslümanlara destek olmak yerine, kendilerini geri çekerek onlardan uzaklaşıp kaçmışlar ve şeytanın Müslümanları ayırıp dağıtma tuzağına düşmüşlerdir. 

Allah Kuran'da, şeytanın aldatmacasına kapılarak Müslümanlar hakkındaki iftiralara inanan ve bunu yaygınlaştırarak fitneye düşenleri şöyle uyarmaktadır:

Onu işittiğiniz zaman, erkek mü'minler ile kadın mü’minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: 'BU, AÇIKÇA UYDURULMUŞ İFTİRA BİR SÖZDÜR' DEMELERİ GEREKMEZ MİYDİ?

Ona karşı dört şahitle gelmeleri gerekmez miydi? Şahitleri getirmediklerine göre, artık onlar Allah Katında yalancıların ta kendileridir.

Eğer Allah'ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azap dokunurdu.

O durumda SİZ ONU (İFTİRAYI) DİLLERİNİZLE AKTARDINIZ VE HAKKINDA BİLGİNİZ OLMAYAN ŞEYİ AĞIZLARINIZLA SÖYLEDİNİZ VE BUNU KOLAY SANDINIZ; OYSA O ALLAH KATINDA ÇOK BÜYÜK (BİR SUÇ)TÜR.

Onu işittiğiniz zaman: BU KONUDA SÖZ SÖYLEMEK BİZE YAKIŞMAZ. (ALLAH'IM) SEN YÜCESİN; BU, BÜYÜK BİR İFTİRADIR' DEMENİZ GEREKMEZ MİYDİ? 

(Nur Suresi, Ayet: 12-16)

Allah, Müslümanları ayırıp dağıtarak yalnızlaştırmaya ve güçsüzleştirmeye çalışan şeytanın oyununa gelerek, iftiraya uğrayan Müslümanlara destek olup yardım etmek yerine onlardan kaçıp uzaklaşanların samimiyetsizliğini ve kişiliksizliğini de Kuran'da şöyle tarif etmektedir:

Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: 'Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım' der. (Nisa Suresi, 72. Ayet)

Şeytanın iftira silahını kullanarak Müslümanları birbirine düşürüp aralarını açma hilesine Bediüzzaman Said Nursi hazretleri de: 

“Bizim düşmanlarımız cehalet, zaruret ve ihtilaftır (Müslümanların ayrılığa düşmesi).” (Bediüzzaman Said Nursi, Divan-ı Harbî Örfî) 

sözleriyle dikkat çekmiş; çözümün ise “ittifakta” yani Müslümanların tam bir uyum içerisindeki birlik, bağlılık ve beraberliğinde olduğunu dile getirmiştir.


İftiralara İtibar Edip Müslümanlardan Yüz Çevirmek Kuran'a Uygun Bir Tavır Olmadığı gibi, Bunun Sünni İnanca Olan Hassasiyetten Kaynaklandığı İddiası da Gerçek Dışıdır

...


Yazının devamı için lütfen aşağıdaki linki ziyaret ediniz:

https://iddialaracevap.blogspot.com/2021/12/muslumanlara-atilan-iftiralara-itibar.html