Bir kumpas ekibinin yönlendirmesiyle, dava dosyasında adı geçen bir kısım müştekiler ve etkin pişmanlıktan yararlanan bazı sanıklar beyanlarında, ‘Sayın Adnan Oktar'ın sözde Mehdilik iddiasında olduğunu ve kendilerinin de onun Mehdi olduğuna inandırıldıkları için camiamızdan uzun yıllar ayrılamadıklarını’ iddia etmişlerdir. Mehdiyet konusunun da sözde ‘kişilerin iradelerini fesada uğratmak ve bunun sonucunda da kendilerinden istenilenleri kayıtsız şartsız yapacak hale getirilmelerini sağlamak’ amacıyla gündemde tutulduğunu’ öne sürmüşlerdir.
Ancak büyük bir kumpasın bir parçası olan bu kurgulama baştan sona gerçek dışıdır, çelişkilerle doludur ve iddia doğrudan kendi kendini çürütür niteliktedir. ‘Sayın Adnan Oktar Mehdi olduğu için ondan korkuyorduk ve ayrılamıyorduk’ mantığındaki ifadelerin tamamı özel olarak kurgulanmış ve etkin pişmanlıktan yararlanan bu kişilere baskı ve dayatmayla birebir dikte ettirilmiştir. Bu yönde ifadeler vermeye mecbur kalan arkadaşlarımızın içinde bulunduğu durumu anlayışla karşılıyor, kendilerinin de bu söylediklerine inanmadıklarını çok iyi biliyoruz. Çünkü;
HER ŞEYDEN ÖNCE, MEHDİLİK KUR’AN AYETLERİ İLE SABİT OLAN KESİN BİR HÜKÜM DEĞİLDİR. FARZİYETİ YOKTUR, DOLAYISIYLA MEHDİLİK BAĞLAYICI AMİR BİR HÜKÜM OLMADIĞINDAN HİÇBİR MÜSLÜMAN O ETKİ İLE BİR ŞEY YAPMAYA MECBUR OLMAZ, OLAMAZ. Namaz, oruç, zekat farzdır. Bunlar açık hükümdür, Mehdilik ise bu tarz açık bir hüküm değildir. Bazı müştekilerin ve etkin pişmanlıktan faydalanan sanıkların söz konusu beyanları her şeyden önce bu yönüyle mantıksız ve geçersizdir.
Sayın Adnan Oktar 40 yıldır ilmi-kültürel faaliyetlerde bulunan, dünya çapında tanınmış bir yazardır. Tüm Müslüman yazarlar gibi, İslam inancımızın bir gereği olarak eserlerinde Kuran ayetleri ve Peygamberimiz (sav)'in hadislerine yer vermektedir. Peygamberimiz (sav)'in muteber hadislerinde sıklıkla bahsedilen konulardan birinin de Mehdiyet konusu olması sebebiyle Sayın Adnan Oktar da eserlerinde bu konudaki hadislerden ve İslam alimlerinin bu yöndeki anlatımlarından bahsetmiştir.
Nitekim tarihte ve günümüzde, Peygamberimiz (sav)'in hadisleri doğrultusunda Mehdiyet konusunu inceleyen, araştıran, bu konuda çalışmalar yapan, eserler hazırlayıp yayınlayan ve bu konudan bahseden pek çok İslam alimi, İlahiyatçı ve yazar vardır. Hepsinden önemlisi MEHDİYET, DİYANET’İN BASTIRDIĞI KİTAPLARDA ANLATILAN, AÇIKLANAN, YANİ DEVLET ELİYLE HALKA ÖĞRETİLEN BİR KONUDUR. CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN TAYYİP ERDOĞAN’IN TEŞVİKLERİYLE, DEVLETİMİZ TARAFINDAN BASILIP DAĞITILAN RİSALE-İ NURLARIN OLDUKÇA GENİŞ BİR BÖLÜMÜ MEHDİYETİ ANLATIR. DOLAYISIYLA DEVLETİN KİTAPLARINDA DAHİ OLAN BİR KONUNUN SAYIN ADNAN OKTAR TARAFINDAN DA ANLATILMASI SON DERECE DOĞALDIR.
RİSALE-İ NUR İLK KEZ DEVLET ELİYLE BASILDIDiyanet'in bastığı İşârâtü'l-İ'câz Başbakan'ın katıldığı bir program ile tanıtılacak. (http://www.haber7.com/kitap/haber/1120247-risale-i-nur-ilk-kez-devlet-eliyle-basildi) DİYANET RİSALE-İ NUR'DAN ÜÇ ESER DAHA YAYINLADIDiyanet İşleri Başkanlığı, Bediüzzaman Said Nursi'nin eserlerinden Küçük Sözler, Hastalar Risalesi, Ramazan, İktisat, Şükür Risalelerini de bastı. Daha önceden de İşârâtü'l-İ'câz, Mesnevî-i Nuriye, İhlâs ve Uhuvvet Risaleleri basılmış, Sözler ve Mektubat da Diyanet Vakfı tarafından yayınlanmıştı. (https://www.yenisafak.com/hayat/diyanet-risale-i-nurdan-uc-eser-daha-yayinladi-2643344) |
İnternet sitelerinde, sosyal medya hesaplarında, Facebook, Twitter gibi paylaşım platformlarında da yine aynı şekilde Mehdiyet konusundaki görüşlerini özgürce ifade eden milyonlarca insan mevcuttur. Ancak BİR İNSANIN MEHDİYET KONUSUNDAN BAHSETMESİ HİÇBİR ŞEKİLDE MEHDİLİK İDDİASINDA BULUNDUĞU ANLAMINA GELMEZ. Sayın Adnan Oktar’ın da hiçbir zaman Mehdilik iddiası olmamıştır. Kendi ifadesiyle, “Hiçbir zaman da olmayacaktır. Bu kimseler için nasıl ki, ‘Mehdilik iddiasında oldukları’ şeklinde bir suç isnadında bulunulamaz ve Mehdiyet konusundan bahsettikleri için onların ‘Mehdi olabileceğine inandık ve yanlarından ayrılmadık’ gibi bir mantık öne sürülemez ise, Sayın Adnan Oktar’a da böyle zorlama ve hayali bir suçlamada bulunulamaz.
Geçmişte ve günümüzde Mehdi’nin gelişini müjdeleyen, Mehdi özelliklerini anlatan bazı alim ve yazarların açıklamalarına bakıldığında, bunların Sayın Adnan Oktar’ın Mehdiyet konusundaki sohbetlerinden hiçbir farkı olmadığı açıkça görülmektedir.
Dahası Sayın Adnan Oktar Mehdilik iddiası asla olmadığını ve olmayacağını yüzlerce kez canlı yayınlarda da dile getirmiş ve buna ilişkin İslam aleminde “üç büyük yemin” olarak kabul edilen yeminleri etmiştir.
Dolayısıyla aldıkları eğitim, bilgi ve kültür birikimleri ve yaşadıkları sosyal çevre, bu kişilerin herhangi bir şekilde KANDIRILMALARINA, ALDATILMALARINA, KÖRÜ KÖRÜNE BİR KİŞİNİN UHREVİ GÜÇLERİ OLABİLECEĞİNE İNANIP YANLIŞ YÖNLENDİRMELERİNE ASLA İMKAN TANIMAYACAK DÜZEYDEDİR. Kaldı ki ne Sayın Adnan Oktar'ın ne da camiamızdan herhangi başka bir kişinin böyle bir yaklaşımı da hiçbir zaman olmamıştır.
SANIK BURAK ABACI: “Efendim, ben 88 yılında samimi duygularla girdiğim bu o zaman kendi kafamda cemaat, bir dini yapılanma olarak …… girdim… 2009 YILINDAN SONRA, 2011'DEN SONRA …… AYRILMA KARARI VERDİM VE AYRILDIM…
MAHKEME BAŞKANI: Siz, mesela o dönem onun Mehdi olduğuna inandınız mı?
SANIK CEYHUN GÖKDOĞAN: İnandım tabi…
SANIK CEYHUN GÖKDOĞAN: Efendim, … 2013 YILI EYLÜL AYINDA BEN, BU YAPIYLA İLGİLİ BÜTÜN BAĞIMI KOPARDIM.
ADNAN TINARLIOĞLU: … CEMAATTEN AYRILDIM O DEVİRDE. BİR DAHA GÖRÜŞMEDİM.
BAŞKAN : Hangi tarihti bu?
ADNAN TINARLIOĞLU: 2018 YILIYDI. BAŞLARI OCAK ŞUBAT GİBİ HATIRLIYORUM.
BAŞKAN : Peki bu ayrılmaya karar verdikten sonra, AYRILDIKTAN SONRA SİZİNLE İLGİLİ HERHANGİ BİR KARALAMA FAALİYETİ KAPSAMINDA BİR EYLEM YAPILDI MI?
ADNAN TINARLIOĞLU: BİR ŞEY OLMADI EFENDİM.
BERİL KONCAGÜL mahkeme huzurunda vermiş olduğu 11.03.2020 tarihli ifadesinde Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımızla tanıştığı 2010 YILINDAN İTİBAREN MEHDİYET KONUSUNA HİÇ İNANMADIĞINI detaylı olarak anlatmış, bir cümlesinde de bu durumu çok açık ve net bir şekilde şöyle ifade etmiştir:
BAŞKAN: Peki sen bu süreçte o telkinlerle ONUN (SAYIN ADNAN OKTAR'IN) MEHDİ OLDUĞUNA İNANDIN MI?
MÜŞTEKİ SANIK BERİL KONCAGÜL: YOO, HAYIR İNANMADIM.
Dolayısıyla, bu tavırları da, BU KİŞİLERİN İRADELERİNİN MEHDİYET DÜŞÜNCESİ İLE ASLA FESADA UĞRAMADIĞINI ve HEPSİNİN DE SON DERECE ÖZGÜR DÜŞÜNÜP, ÖZGÜR HAREKET ETTİKLERİNİ GÖSTERMEKTEDİR. Sözde Mehdiyet telkini aldıkları ve Sayın Adnan Oktar'ın Mehdi olduğuna inandıkları için ayrılamadıkları gibi bir durumlarının da kesinlikle olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.
Sayın Adnan Oktar, dindar ve entelektüel bir yazar olarak hayatı boyunca, önemli bölümü dini konularda olmak üzere sayısız ilmi ve kültürel çalışma ve araştırmalar yapmış, yüzlerce eser kaleme almıştır. Mehdiyet ve Ahir Zaman konuları da bu ilmi faaliyetlerinden yalnızca bir bölümünü kapsamaktadır.
Mehdiyet konusunda her araştırma yapan, yazı yazan, kitap neşreden insanları Mehdilik iddiasında bulunmakla itham etmek bütünüyle dayanaksız, maksatlı ve art niyetli bir tutumdur.
Sayın Adnan Oktar'ın Peygamberimiz (sav)'in sahih hadislerine dayalı tüm samimi ve iyi niyetli anlatımları, art niyetli ve karanlık hesaplar peşindeki kişi ve çevreler tarafından SÖZDE ‘MEHDİLİK İDDİASINDA BULUNMAK’, ‘BU İDDİA İLE İNSANLARI BASKI ALTINA ALMAK’ GİBİ UYDURMA, HAYALİ, GERÇEK-DIŞI VE ÇİRKİN İDDİALARLA ÇARPITILARAK gölgelenmek istenmektedir. Konunun tüm açıklığına, şeffaflığına rağmen ortada güya şaibeli, tehlikeli, esrarengiz bir konu varmış algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Diğer yandan da Sayın Adnan Oktar hiçbir zaman ‘Mehdi olduğu’ yönünde bir iddiada bulunmadığı gibi, gerek TV’deki canlı yayın sohbet programlarında gerekse de sosyal medyadaki paylaşımları yoluyla defalarca mehdilik iddiası olmadığını dile getirmiş, ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR ASLA BÖYLE BİR İDDİADA BULUNMAYACAĞIM ŞEKLİNDE YEMİN EDEREK bu konuyu net bir şekilde açıklamıştır:
– "BEN MEHDİ DEĞİLİM!" (https://www.haber3.com/magazin/adnan-oktar-ben-mehdi-degilim-haberi-458299)
– "MEHDİLİK İDDİAM YOK !" (https://www.dailymotion.com/video/x1y1742)
– "BENİM MEHDİLİK İDDİAM YOK. HİÇBİR ZAMAN DA OLMAZ. DEFALARCA DA YEMİN ETTİM, YAŞAMIM BOYUNCA ASLA BÖYLE BİR İDDİADA BULUNMAYACAĞIM DİYE."(https://www.timeturk.com/tr/2013/03/09/adnan-oktar-dan-mehdilik-aciklamasi-mehdilik-alametleri-bana-uyuyor.html)
Tüm bu gerçekler dikkate alındığında, İslam tarihinde Mehdiliğin yüzyıllardır tüm Müslümanlar tarafından anlatılan ve hala anlatılmaya da devam eden bir konu olduğu açıkça görülmektedir.İslam alimleri, İlahiyatçılar, araştırmacılar, yazarlar eserlerinde ve sohbetlerinde ve halkımızın büyük bölümü de her türlü platformda Mehdiyet konusunu sık sık gündeme taşımaktadırlar.
Dolayısıyla Sayın Adnan Oktar’ın da bir Müslüman olarak inancı gereği Peygamberimiz (sav)'in sahih hadislerinden, İslam alimlerinin eserlerinden alıntılar yaparak diğer pek çok konu gibi, Mehdiyet konusunu da anlatmış olması, asla kendisinin Mehdilik iddia ettiği anlamına gelmez.
Bu sebeple de sözde ‘Mehdiyet iddiasında bulunduğu’ veya ‘Mehdiyet konusunu gündeme getirmek suretiyle, sözde insanların dini duygularını istismar ettiği’ ve ‘çevresindeki insanların da sözde bu yüzden yanından ayrılamadıkları’ gibi mesnetsiz iddiaların HİÇBİR GERÇEKLİĞİ VE TEMELİ YOKTUR.
Sayın Adnan Oktar’ın da, MEHDİYET KONUSUNU ANLATAN YÜZLERCE MÜSLÜMANDAN HİÇBİR FARKI YOKTUR. Tüm İslam düşünürleri, yazarlar, araştırmacılar veya halkımızdan Mehdiyet konusundan bahsedenler nasıl ki ‘Mehdiyi anlatıyor’ gerekçesiyle suçlanamaz ve bunu da sözde bir baskı unsuru olarak kullandıkları iddia edilemezse, Sayın Adnan Oktar’a da Mehdiyet’ten bahsettiği için böyle bir suç isnadı yapılamaz.
Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.