Mavi Marmara faciasının, İsrail'in Türkiye'den özür dileyip tazminat ödemesiyle sonuçlanmasında, Sn. Adnan Oktar'ın gösterdiği diplomasi çabaları çok önemli vesile olmuştur. İsrailli yetkililer, bu çabaları nedeniyle Sn. Adnan Oktar'a teşekkür mektupları göndermişlerdir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki bazı medyada ima edilmeye çalışıldığının aksine Sayın Adnan Oktar özellikle İsrailli yetkililerle veya sadece hahamlar ile bir araya gelerek görüşmeler yapmamış, pek çok farklı ülkenin gazetecileri, STK temsilcileri, siyasetçileri, milletvekilleri, sanatçıları, bilim adamları ve dini liderleri gibi önde gelen insanlarıyla her zaman irtibat halinde olmuştur.
Unutulmamalıdır ki, Sayın Adnan Oktar, 73’ten fazla yabancı dile çevrilmiş 350'ye yakın eseri ve binin üzerinde makalesiyle dünya çapında yoğun ilgi görmüş bir yazar ve fikir adamıdır. Ayrıca kendisi, tüm insanlık için önemli gördüğü konularla bağlantılı olarak sadece eser yazmayı değil, insanlarla karşılıklı iletişim kurmayı da son derece önemli bulmaktadır ve bu nedenle de karşılıklı fikir alışverişinde bulunmak, dostluk bağlarını kuvvetlendirmek, bilgi kirliliğinden, aktarım yanlışlarından ve ön yargılardan kaynaklanan düşmanlıkları gidermek için farklı ülkelerin önde gelen kişileriyle irtibat halinde olmayı da çok önemsemektedir.
Ancak ne var ki, davamızın husumetli müştekileri yaptıkları kötü niyetli planları doğrultusunda, Sayın Adnan Oktar'ın farklı kesimlerden birçok insanla yapmış olduğu binlerce görüşme arasından sadece Musevilerle yapılmış olanlarını ön plana çıkarmışlar ve değerli medya mensuplarımızı da yanlış yönlendirmişlerdir.
Husumetli müştekilerin böyle yapmalarındaki amaç ise, Müslümanlara geçmişten beri telkin edilen Musevi karşıtlığını kullanarak halkımızın bir bölümünün tepkisini Sayın Adnan Oktar’a yöneltmektir. Bu taktikle, geçmişten bu yana Sn. Adnan Oktar hakkında ortaya atılan “İsrail ile bağlantılı” şeklindeki asılsız yakıştırmadan da faydalanan husumetli müştekiler dosyamızı gerçek dışı ve hayali senaryolarla doldurmak için gerekli temeli atmışlardır.
Bu tespitimizin ardından;
Sayın Adnan Oktar'ın İsrailli milletvekilleri ve hahamlar ile yapmış olduğu görüşmelerin hangi amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilmiş olduğu konusuyla ilgili olarak;
Hatırlanacağı üzere 2010 senesinde, İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür Gazze Hareketi'nin organize ettiği ve Gazze'ye insani yardım taşıyan 6 gemi İsrail'e doğru yola çıkmış, ancak İsrail Savunma Kuvvetleri'nin 31 Mayıs 2010 tarihinde gemilere yaptığı acımasız ve vicdansızca müdahale sonucunda 10 vatandaşımız şehit olmuş, çok sayıda vatandaşımız ise yaralanmıştı.
Kamuoyunda Mavi Marmara Saldırısı olarak bilinen bu olay üzerine İsrail ile Türkiye arasında son derece ciddi bir gerginlik baş göstermiş ve Türkiye tarafından, "İsrail'in Türkiye'den Özür Dilemesi" ile müdahale esnasında hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine "Tazminat Ödenmesi" talep edilmişti. Ancak, Türkiye'nin bu talebine İsrail'in bir cevap vermemesi üzerine başta resmi, siyasi, ticari ve kültürel ilişkiler olmak üzere iki ülke arasındaki hemen hemen her ilişki sona erdirilmiş bulunmaktaydı. Her iki ülkenin medyalarında ise iki ülke arasındaki köklü dostluk bağlarını bir kalemde silip atan ve deyim yerindeyse adeta yangına körükle giden yazı, yorum ve haberler yapılmaktaydı.
İşte tam da bu ortamda Sayın Adnan Oktar, ülkemiz yararına olmak üzere, iki ülke ve millet arasındaki bu gerginliği sona erdirmek, İsrail'in Türkiye'den özür dilemesini ve saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine tazminat ödemesini sağlamak amacıyla, tarafları uzlaştırıcı ve ortamı yatıştırıcı TV programları yapmaya başlamış, aynı zamanda da aralarında milletvekilleri ve bakanların da olduğu İsrailli üst düzey yetkililer, gazeteciler ve hahamlar gibi etkili olabilecek kişilerle görüşerek adeta bir diplomasi atağı başlatmıştır.
Sayın Adnan Oktar'ın başlattığı bu çalışmalar sonucu İsrailli milletvekillerinden oluşan bir heyet Türkiye'ye gelmiş ve Sayın Adnan Oktar ile görüşmüş, A9 TV'de yayınlanan canlı yayın programına da katılarak Sayın Adnan Oktar ile birlikte yapmış oldukları görüşmeler hakkında bilgi vermişlerdir. Bahse konu yayına katılan ve sonrasında ülkesine dönen İsrail milletvekili ve aynı zamanda 'İsrail ve Global Etik için Meclis Kurultay Başkanı' Sayın Nissin Zeev, 20.08.2012 ve 21.01.2013 tarihinde Sayın Adnan Oktar'a hitaben iki ayrı mektup kaleme almış ve duyduğu minnettarlığı mektuplarında şöyle dile getirmiştir;
– 20.08.2012 tarihli mektuptan alıntıdır:
“İsrail heyeti ve uluslararası temsilciler adına, Ankara ve İstanbul’daki görüşmelere ev sahipliği yaptığınız için, size en derin takdirlerimizi ve minnettarlığımızı sunmak istiyorum. Konukseverliğiniz, fedakar çabalarınız ve muhteşem ekibinizin candan tutumu sayesinde ziyaretimiz başarılı geçti. İki ulus arasındaki diyalogu arttırma yönünde kesintisiz çabalarınız hayranlık uyandırıcı, her türlü desteğe ve takdire şayan.
Daha kuşatıcı ve kucaklayıcı bir dünya görüşünü benimsemek suretiyle, uluslarımız arasındaki birliği ve kardeşliği arttırmak ve Ortadoğu ve dünyada barışı sağlamak için sizinle çalışmaya devam etmeyi istiyoruz.”
– 21.01.2013 tarihli mektuptan alıntıdır:
“İki heyet arasındaki toplantı ve stüdyoda yaptığımız program özellikle bu zorlu ve tehlikeli günlerde çok önemli. Ve bunun amacımızda bizi başarıya ulaştırması için dua ediyoruz.
Konuştuğumuz gibi bunu sizin kanalınızla takip etmek istiyoruz. Halklarımız arasında geleneksel ittifakı ve gerçek kardeşliği tekrar sağlayabileceğimiz günü iple çekiyoruz. Bu büyük ölçüde sizin cesaretiniz ve kararlı çabalarınız vesilesiyle olacak.”
Bu gelişme üzerine ise bu kez 2 millet arasındaki gerginlik ve kırgınlıkların sona erdirilip, aradaki köklü dostluğun hızlıca onarılıp, eskisinden daha da güçlü bağlar kurulabilmesi için 8 Mayıs 2013’te Ankara ve 9 Mayıs 2013’te İstanbul'da 2 ayrı uluslararası konferans düzenlenmiştir. Bu konferanslar ile birlikte İsrail'den davet edilen ve içerisinde milletvekilleri, hahamlar ve çeşitli üst düzey yetkililerin de bulunduğu resmi heyet, AK Parti, MHP ve CHP'li milletvekillerimiz ile görüşmeler yapmışlardır.
Söz konusu ziyaretler ve 2 ülke milletvekilleri ile önde gelenleri arasında gerçekleştirilen bu görüşmeler sonrasında ise; Türkiye'ye gelen İsrailli Heyetin Başkanı ve aynı zamanda İsrail ve Global Etik için Meclis Kurultay Başkanı ve İsrail milletvekili de olan Sayın Nissin Zeev, Sayın Adnan Oktar'a hitaben 16.05.2013 tarihinde üçüncü bir teşekkür mektubu daha kaleme almış ve mektubunda Sayın Adnan Oktar'a olan minnet ve teşekkürlerini;
“Hem kendi adıma hem de meslektaşlarım Milletvekili David Azoulay, Milletvekili Yizhak Cohen ve Bayan Şoşana Bekerman adına, İstanbul'da 9 Mayıs 2013 tarihinde düzenlenen konferansa ev sahipliği yaptığınız ve 8 Mayıs 2013'te de Ankara'da saygın Türk Milletvekilleri ile bizi buluşturduğunuz için derin takdirlerimizi ifade etmekten şeref duyuyorum.
Tüm Türk Milletvekilleri, çok önemli ve mevcut durumda hayati olan bu toplantılara vesile olan Adnan Oktar Bey'e ve arkadaşlarına takdirlerini ifade ettiler. Bu minnettarlığın ifadesine bizler de katılıyoruz. Türk milleti ile dostluk bağımızı sizin rehberliğimizde yenilemeye devam etmeyi umuyoruz.
En derin hürmetlerimizi ve takdirlerimizi kabul edin.”
sözleri ile dile getirmişlerdir.
Buraya kadar açıkladığımız gerçekler doğrultusunda, husumetli bazı müştekilerin, siz değerli basın mensuplarını yanlış yönlendirmek amacıyla yaptıkları, Sayın Adnan Oktar ile İsrailli milletvekilleri ve hahamlar arasında yapılan görüşmeler hakkındaki karalayıcı ve gerçek dışı itham ve iddialara değil, ilgili görüşmelerin amaç ve içerikleri hakkındaki detaylı beyanlarımız ile konunun ilgilileri tarafından Sayın Adnan Oktar'a gönderilen teşekkür mektuplarına itibar etmenizi rica ederiz.
Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.
– Mektubun Tercümesi :
– Mektubun Tercümesi :
– Mektubun Tercümesi :