GEBZE KADIN KAPALI CEZAEVİNDE KORONA BULAŞTIRILAN ARKADAŞIMIZIN HAYATINDAN ENDİŞE EDİYORUZ

11 Ocak 2021 tarihli mahkeme kararından sonra yeniden tutuklanan arkadaşımız ve önce Silivri 1 No.lu Kapalı Y.G.C.İ.K’na yerleştirilmiş daha sonra da Pandemi döneminde nakiller durdurulmuş olmasına rağmen Gebze Kadın Kapalı Cezaevine gönderilmiştir. 

KANSER HASTASI olan, defalarca ameliyat geçirmiş bulunan arkadaşımız sağlığı hiçe sayılarak Pandemi döneminde nakledildiği gibi sonrasında da sağlıklı bir insanın bile yaşamasının mümkün olamayacağı bir karantina koğuşuna alınmıştır.

Işığı ve penceresi olmayan, tuvaletinde kapısı bulunmayan, sürekli sigara içilen, gün içinde sadece 15 dakika sıcak su verilen, geceleri kaloriferi kapatıldığı için buz gibi soğuk olan karantina koğuşunda günlerce tutulan arkadaşımıza bu esnada ilaçları, kışlık kıyafetleri, kitapları verilmemiş, vitamin desteği alamamış ve sağlığı gittikçe bozulmuştur. 

Daha sonra geçici koğuşa alınan arkadaşımızın bulunduğu koğuşta mahkumlardan biri covid 19 pozitif olmuştur. Ancak ihmaller en baştan beri süregelen ihmaller bu aşamada adeta doruk noktasına çıkmış hem korona olan mahkumun hem arkadaşımızın hem de koğuştaki diğer insanların hayatları hiçe sayılmıştır. İlk korona olan mahkum şiddetli sırt ağrıları ve baş ağrısı, ateş, aşırı halsizlik ve güç kaybı gibi hastalığın tüm belirtilerini yaşamasına rağmen günlerce gerekli tıbbi müdahale yapılmamıştır. Koğuştaki diğer mahkumların ısrarlı talepleriyle en azından ateş düşürücü istenmiş ancak “haftasonu olduğu” gerekçesiyle hastanın talepleri yerine getirilmemiştir. İnsan sağlığı söz konusu olduğunda “haftasonu” diye bir bahane olamayacağı açıktır. 

Nitekim, tüm bunlardan TAM DÖRT GÜN SONRA ilgili hasta mahkuma test yapılmış, tahmin edildiği üzere test sonucu pozitif çıkmış, bu kişinin koğuşu ayrılmış ama o zamana kadar bu kişiyle birlikte 24 saat aynı koğuş içinde yaşayan arkadaşımız ve diğer tüm mahkumların hayatı tehlikeye atılmıştır.

Cezaevi yönetiminin zorlu koşullar altında görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını, personel ve yer yetersizliği gibi sebeplerle büyük fedakarlıklar yaptıklarının farkında olmakla birlikte, söz konusu insan canı olduğunda çok daha hızlı hareket edilmesi gerektiği de açıktır. 

Sonuç olarak şu anda arkadaşımız da dahil olmak üzere söz konusu koğuşta bulunan tüm mahkumlar korona olmuştur. Korona olduğu gerekçesiyle avukat görüşüne çıkarılmayan, avukatlarıyla ve akrabalarıyla iletişimi tamamen kesilen arkadaşımızın sağlığından haklı olarak ciddi endişelerimiz bulunmaktadır. Ağır kanser tedavileri ve ardarda gelen ameliyatlar neticesinde zaten bünyesi zayıf düşmüş olan arkadaşımız hukuk dışı nakil, ilkel koğuş koşulları ve korona olanlarla doğrudan muhatap edilmesi neticesinde sağlığını tamamen kaybetmiştir.

Cezaevlerinde yetersiz protein alımı, güneş görülmemesi, küf rutubet nem gibi sağlıksız koşullar zaten sağlığı olumsuz etkilemektedir. Şimdi üzerine korona salgını olması cezaevlerini neredeyse mezarlığa dönüştürecek bir risk içermektedir.

• Tüm kamu kuruluşu ve hastanelerde kullanılan UV lambalarının cezaevlerinde de kullanılması,
• Bu lambaların kullanılmasıyla hükümlü ve tutuklulara ihtiyaçlarının hızlıca verilmesinin sağlanması (şu anda dezenfekte yöntemi olarak herhangi bir eşyanın günlerce bekletilmesi yöntemi uygulanmakta, bu sebeple hükümlü ve tutuklular kıyafetlerine, vitaminlerine ulaşamamaktadırlar)
• Tüm tutuklu ve hükümlülere vitamin desteği sağlanması,
• Yemeklerdeki protein oranının arttırılması, kantinler protein içerikli hazır yiyeceklerin satılması ve bu yiyeceklerin kantinde her an satışa hazır olması,
• “Kalmadı, bitti, haftaya gelecek, memur yoktu getiremedik, saymanlık satın alma yapamadı” gibi günlük gerekçelerin pandemi koşullarında tamamen ortadan kaldırılması ve tutukluların temizlik malzemesi ve sebze meyveye kolay ulaşımının sağlanması hayati önem içermektedir.

Türkiye’nin en eski cezaevlerinden biri olarak bilinen ve koşulları son derece zorlu olan Gebze Kadın Kapalı cezaevinde kalan arkadaşlarımız ve diğer insanların hayatlarının korunması için yukarıda sayılan ve sayılmayan tüm tedbirlerin aciliyetle uygulamaya geçirilmesini talep eder, saygılarımızla kamuoyunun bilgilerine sunarız.