Sayın Adnan Oktar ve arkadaş camiamıza yönelik yürütülen kumpas davasını kurgulayıp düzenleyen derin devlet çetesi, şimdi de 3 yılı aşkın bir süredir dava dosyasında bulunan, SONRADAN ÜRETİLDİĞİ ve SAHTE OLDUĞU DEFALARCA İSPATLANMIŞ OLAN SAHTE NOTLAR üzerinden Ana Muhalefet Partisi CHP Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef almaktadır.
Öncelikle, bir kez daha ifade etmek isteriz ki ADNAN OKTAR DAVASI DOSYASINDA YER ALAN DİJİTAL MATERYALLERİN TAMAMI HUKUK DIŞI YOLLARLA ELDE EDİLMİŞ, SAHTE, HİÇBİR GERÇEKLİĞİ VE HUKUKİ GEÇERLİLİĞİ OLMAYAN DÜZMECE BELGELERDİR.
11 Temmuz 2018 tarihli operasyon günü, özellikle Kandilli’deki ev başta olmak üzere evlerde yapılan aramalarda;
‼️ Hazirun bulundurulmamış, şu an dosyada sanık olarak yazılı kişiler hazirun olarak kaydedilmiş,
‼️ Olay yerine polis dışında sivil kişiler sokulmuş,
‼️ Evlerden alınan eşyalar mühürlü torbalarda değil çöp torbalarında taşınmış,
‼️ Bunların içine sonradan emniyetin kapısı önünde eklemeler yapılmış (bu vakaya dair basına yansımış görüntüler bulunmaktadır), nereden bulunduğu tutanakla tespit edilmemiş birtakım el yazısı notlar dosyaya dahil edilmiştir.
Tüm bu düzmece, sahte belgelerin kimler tarafından hazırlandığı, sonradan nasıl dosyaya dahil edildiği mutlaka araştırılması ve ortaya konulması gereken bir hukuk faciasıdır. Bu araştırmanın yapılıp gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması Türkiye'nin, yargı sistemi içine köklü biçimde yuvalanmış derin devlet belasından kurtulması için de önemli bir adım olacaktır.
Son birkaç gündür “Dava dosyasından Kılıçdaroğlu detayı çıktı” ya da “Adnan Oktar'ın istihbarat birimi mi vardı?” tarzındaki başlıklarla medyaya servis edilen haberlerde geçen düzmece belge de, sonradan üretilmiş ve sahte olduğu ispatlanmış dijital materyallerden birisidir.
2018 senesinde camiamıza yönelik operasyon esnasında arkadaşlarımıza ait bilgisayar, hard disk, flaş bellek, akıllı cep telefonları gibi dijital materyaller, AVUKATLARIMIZIN TÜM UYARALILARINA RAĞMEN ve ilgili kanun maddelerinin (CMK 134) tamamına aykırı olacak şekilde İMAJ KOPYALARI SANIK VEYA AVUKATLARININ HUZURUNDA ALINMADAN, çöp torbalarına doldurularak götürülmüşlerdir.
Nitekim, o gün arkadaşlarımıza ait dijital malzemelerin avukatlarımızın tüm uyarılarına rağmen, ısrarla CMK 134. MADDESİNDE BELİRTİLEN USÜL ve ŞARTLARA AYKIRI ŞEKİLDE, çöp torbalarına doldurularak götürülmelerinin amacının, DİJİTAL MATERYALLERİN İÇERİSİNE SAHTE BELGELER DOLDURMAK OLDUĞU kısa süre içerisinde anlaşılmıştır.
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili medyaya servis edilen haberlere konu edilen sahte not gibi, dijital materyaller adı altında dava dosyasına doldurulan evrakların da tümünün SAHTE OLDUKLARI ve SONRADAN OLUŞTURULARAK DAVA DOSYASINA EKLENDİKLERİ, dosyayı inceleyen çok sayıdaki ADLİ BİLİŞİM UZMANININ HAZIRLADIKLARI BİLİMSEL MÜTALAALAR İLE İSPATLANMIŞTIR.
Dosyaya bilirkişi raporları sunan Adli Bilişim uzmanları arasında; dünya genelinde 49 kişinin sahip olduğu, tüm Avrupa Birliği ülkelerince kabul edilen, Adli Bilişim ve Siber Güvenlik alanlarında en üst düzey sertifikalardan biri olan CCFP-EU (Certified Cyber Forensic Professional – European Union) ünvanlı Türkiye’deki ilk ve tek kişi olan Sayın Tuncay Beşikci de bulunmaktadır.
İstanbul Adliyesi Hukuk ve Ceza Mahkemeleri’nde Adli Bilişim uzmanlığı yapan Sayın Tuncay Beşikci'yi kamuoyu, daha önce Balyoz, Poyrazköy, Atabeyler, OdaTV, 28 Şubat, Askeri Casusluk ve FETÖ/PDY adları ile bilinen davalarda bilirkişilik yapmış olmasından ve en çok da 'mor beyin kumpası' olarak bilinen Fetö tuzağını ortaya çıkaran kişi olmasından dolayı tanımaktadır.
Sayın Tuncay Beşikçi dava dosyasında delil olduğu ileri sürülen evraklar üzerinde çok detaylı bir araştırma yapmış ve bu evrakların tamamının SAHTE OLDUKLARINI ve SONRADAN ÜRETİLEREK DİJİTAL MATERYALLER ARASINDA YERLEŞTİRİLMİŞ OLDUKLARINI İSPATLAYAN 4 AYRI BİLİMSEL MÜTALAA HAZIRLAMIŞTIR.
Ayrıca, Sayın Tuncay Beşikci dışında söz konusu dijital materyalleri inceleyen;
➤ "Adli Ses ve Görüntü Analizi - Fiziki İncelemeler ve Kriminalistik Bilimi" uzmanı Sayın Levent Güner,
➤ "Grafoloji - Sahtecilik ve Güvenlik Bilimleri" uzmanı, Kriminal Polis Laboratuarı Dairesi Başkanlığı'ndan Emekli Emniyet Müdürü Doç. Dr. Sayın Yasin Ataç,
➤ "Grafoloji - Sahtecilik ve Adli Bilişim" uzmanı ve öğretim görevlisi emekli Emniyet Müdürü Sayın Mustafa Kaygısız
da hazırladıkları bilimsel mütalaalar (diğer adıyla uzman görüşleri) ile dosyadaki bu (sözde) belgelerin sahte olduklarını ve sonradan üretildiklerini ispat etmişlerdir.
Bu sebeple son birkaç gündür “Dava dosyasından Kılıçdaroğlu detayı çıktı” ya da “Adnan Oktar'ın istihbarat birimi mi vardı?” tarzındaki başlıklarla medyaya servis edilen haberlere konu olan not, tıpkı dava dosyasındaki diğer (sözde) deliller gibi SONRADAN OLUŞTURULMUŞ ve SAHTEDİR.
Anlaşılan o ki geçmişte Sayın Adnan Oktar ve arkadaş camiamıza yönelik kumpası düzenleyen derin devlet çetesi, bugün de hedefine Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu almış bulunmaktadır.
Sayın Kılıçdaroğlu başta Sayın Adnan Oktar olmak üzere camiamız mensupları tarafından saygı duyulan kıymetli bir siyasetçidir. İtidalli üslubu, nezaketi, efendiliği, demokrat yapısı ve siyasi tecrübesiyle ülkemiz için kıymetli bir değerdir. Derin devlet çetesinin Sayın Kılıçdaroğlu’nu kendi düşük aklınca yıpratma amacıyla yaptığı açık olan bu yaygaranın bir neticeye ulaşmayacağı ortadadır.
SAYIN ADNAN OKTAR TÜM VATANSEVER PARTİLERİ VE SİYASETÇİLERİ OLDUĞU GİBİ CHP’Yİ VE SAYIN KILIÇDAROĞLU’NU DA HEP DESTEKLEMİŞ GEREK YAYINLARDA GEREK ÖZEL SOHBETLERDE KENDİSİNDEN ÖVGÜYLE VE SEVGİYLE BAHSETMİŞTİR.
CHP Türkiye’nin medarı iftiharı olan partilerdendir. Atatürk’ün yadigarıdır. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman başarılı olarak görevine devam edecektir. (26 Ağustos 2016)
Kılıçdaroğlu da seyit namazında niyazında tertemiz bir insan, dürüst bir insandır. İyice sağa kaydıralım CHP’yi. Klasik böyle modern İslam anlayışını savunan, Kuran Müslümanlığını savunan, bağnazlığa şiddetle karşı Atatürk tarzı bir dindarlık. CHP bayağı modern sahabe tarzı İslam’ını yaşatsın. Cayır cayır sahip çıksın. Değil mi? CHP gençliği de öyle nedir nihayet? (A9TV; 5 Mart 2017)
Bak dinsiz, imansız gibi göstermeye kalkıyorlar CHP’yi. Nur gibi Müslümanlar, tertemiz insanlar. Çok ayıp hem ayıp, hem günah, hem de vicdansızlık olur. CHP, Türkiye’nin süsüdür, aydın yüzüdür, bütün partiler bizim için değerlidir. Tabii hainlik yapmayanları, milli olanları kastediyorum, hainlik yapan olursa ayrı, onu kabul etmeyiz. (A9TV; 8 Mart 2017)
CHP’nin dem almış aklı başında insanları var. Onlar daha olayı dengede tutuyorlar. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yaşını almış bir insan. Onun bir çıkarı yok ki. Genel başkanlık bir eğlence yeri de değil. “Koltuğuna sıkı sıkı yapıştı” diyor. Neyine yapışacak koltuğunun yani? Son derece zor bir şey. Bin bir çeşit insanın kahrını çekiyor. Allah rızası için yapılır. Başka bir şey için yapılmaz. Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu’na, yani Kemal Hocamız’a diyelim, yüklenmesinler. Akılcı şekilde destek olsunlar. Eğer iktidar olmak istiyorsalar da -bakın tekrar söylüyorum- solun en sağına gelsinler. Bütün dindarları kucaklasınlar. Böyle güler yüzlü. Mesela dekolte genç kızlar olsun. Modern delikanlılar olsun. Genç kızlar namazlarını kılsınlar. İslam’dan, Kuran’dan bahsetsinler. Ama gitsin diskoda da dans etsin, eğlensinler. Böyle cıvıl cıvıl modern bir gençlik oluşsun. Bakın söylüyorum, CHP ezer geçer. Millet de alınlarından öper. Bunun dışında samimi söylüyorum, CHP’nin hiçbir imkanı yok. Sayın Kemal Kılıçdaroğluda onlar için çok iyi bir imkan. Çok efendi, aklı başında, dirayetli bir insan. (A9TV; 6 Mayıs 2017)
Özetle, Sayın Kılıçdaroğlu’nu kendilerince yıpratmaya çalışanlar boşa uğraşmaktadır. Sahte notlar, sonradan üretilmiş dijital materyaller, vb. gibi malzemeler kullanarak insanları karalamak, iftira atmak derin devlet çetesinin geçmişte sayısız örneği olan klasik yöntemlerinden biridir. Ancak, tüm yöntemleri gibi bu da akılsızca olduğu için her defasında Yüce Türk Adaleti tarafından deşifre edilmekte ve oyunları bozulmaktadır. Bu oyunun da bozulacağına olan güvenimiz tamdır.
Değerli kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunarız.