Süperhaber TV sitesinde yer alan 13 Haziran 2022 tarihli haberde, Av. Eser Çömlekçioğlu’nun bir dilekçesi konu edinilerek Sayın Adnan Oktar’ın güya Mehdilik iddiasında olduğu ve arkadaşlarının da onu Mehdi kabul ettikleri için çevresinde toplandıkları öne sürülmüştür.
Anlaşılan odur ki, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin Adnan Oktar Davası'nın baştan sona kumpas olduğunu ortaya koyan bozma kararı sonrasında, hukuken büyük bir çaresizlik yaşayan husumetli müştekiler ve avukatları çözümü kendilerince Mehdiyet konusu üzerinden spekülasyon yapmakta bulmuşlardır.
Av. Eser Çömlekçioğlu habere konu olan dilekçesinde, Sayın Adnan Oktar’ın güya Mehdilik iddiasında bulunduğunu öne sürmüştür. Kendince Adnan Oktar’ın Mehdiliğini engelleyebilmek için de, "çok etkili olacağını düşündüğü bir çözüm” bularak Adnan Oktar’a saç boyası verilmemesi talebinde bulunmuştur. Bu anlamsız, mantık dışı ve en hafif deyimiyle çocukça girişimin ortaya koyduğu en bariz gerçek, husumetli müştekiler ve avukatlarının yaşadıkları çaresizliktir.
Öncelikle, Av. Eser Çömlekçioğlu ve Süperhaber Tv sitesinin son derece gereksiz bir heyecan yaşadıklarını ifade etmek isteriz. Zira, SAYIN ADNAN OKTAR HİÇBİR ZAMAN MEHDİLİK İDDİASINDA BULUNMAMIŞ, ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR DA BÖYLE BİR İDDİADA BULUNMAYACAĞINA YEMİN ETMİŞTİR. KENDİSİNİ 30-40 YILDIR YAKINDAN TANIYAN ARKADAŞLARI DA ONA DUYDUKLARI SEVGİ VE SAYGININ; ADNAN OKTAR’IN MEHDİ OLDUĞU İNANCINDAN DEĞİL, AKLINA, İMANINA, DERİNLİĞİNE, DÜRÜSTLÜĞÜNE, SAMİMİYETİNE, TEVAZUSUNA, YİĞİTLİĞİNE, MERTLİĞİNE, CESARETİNE, FEDAKARLIĞINA, VEFASINA, SEVGİSİNE, DÜNYA ÜZERİNDE MİLYONLARCA İNSANIN İMANINA, MÜMİNLERİN DE TAHKİKİ İMANA KAVUŞMALARINA VESİLE OLMASINA SAYISIZ ÖRNEKLE BİZZAT ŞAHİT OLMALARINDAN KAYNAKLANDIĞINI AÇIKLAMIŞLARDIR.
Dolayısıyla, Av Eser Çömlekçioğlu ve müvekkillerinin, Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarının dağılması için var güçleriyle “Adnan Oktar’ın Mehdi Olmadığını” ispatlamaya çalışmaları, anlamsız olduğu kadar sonuçsuz bir gayrettir. "ADNAN OKTAR MEHDİ DEĞİLDİR" MÜCADELESİNİN TEMEL DAYANAĞINI İSE BİR SAÇ BOYASI ÜZERİNE KURMAK, ANLAMSIZLIKTAN DA ÖTE SON DERECE GÜLÜNÇ VE AKILLARA ZİYAN BİR TUTUMDUR.
Diğer yandan, "Ceza İnfaz Kurumlarında Bulundurulabilecek Eşya ve Maddeler Hakkındaki Yönetmelik"in 13. Maddesi'ne göre kantinden temin etmek koşuluyla koğuş, oda ve eklentilerinde bulundurulabilecek kişisel bakım malzemeleri arasında açık şekilde SAÇ BOYASI” da sayılmaktadır.
Dolayısıyla, bu insani hakkın kullanımı kanun ve yönetmelikle güvence altına alınmış olup, Avk. Eser Çömlekçioğlu'nun dilekçesinde hezeyan tarzında dile getirdiği hurafe, paranoya ve komplo teorileriyle engellenemeye çalışılması çok garip bir çabadır.
TemizlikMadde 13 — Hükümlüler, koğuş, oda veya eklentilerinde, kantinden temin edilmek koşuluyla kişisel ve çevresel temizliklerini temin için tarak, saç fırçası, sabun, kese, diş macunu, diş fırçası, tıraş sabunu, şampuan, parfüm, krem, SAÇ BOYASI, çakısı bulunmayan tırnak makası, plastik saplı tıraş bıçağı, beş adet plastik elbise askısı, çamaşır mandalı ve gündelik hayatta kullanılan plastik eşyalar ile idarece uygun görülen uzunlukta çamaşır ipi bulundurabilir. |
Ayrıca, Sayın Adnan Oktar'ın saçını boyadığı dönemler olduğu gibi, uzun yıllar boyamadığı dönemler de olmuştur. Yalnızca bu bile kendisinin saç, sakal rengi üzerinden herhangi bir iddiada bulunma ihtiyacı içinde olmadığının en açık göstergesidir.
Kaldı ki, Sayın Adnan Oktar'ın boyayıp boyamaması, saçının ve sakalının siyah olduğu gerçeğini değiştirmez. Siyah saç ve sakal doğuştan gelen genetik bir özelliktir; bu özelliğe sahip olan kişilere de siyah saçlı, siyah sakallı denir. Rivayetlerde, Peygamber Efendimiz (sav)'in saçındaki ve sakalındaki beyazları kınayla boyadığı haber verimektedir. Dolayısıyla, Peygamberimiz (sav)'in saçında ve sakalında beyaz olması ya da kınayla boyadıktan sonra saçının kızıl tonlarında bir renk alması onun başka birçok rivayette bildirilen saçının ve sakalının özünde siyah olduğu gerçeğini değiştirmez ya da bu gerçekle çelişmez.
Özetle, bu tür demagojilerden bir yere varmaya çalışılması aciz çırpınışlardan öteye gitmemektedir.
Ancak bir an için, Av. Eser Çömlekçioğlu ve müvekkillerinin öne sürdüğü gibi kendisinin Mehdilik iddiasında olduğunu varsaysak dahi, bu durumda Av. Eser ve müvekkillerinin Adnan Oktar’a saç boyası verilmesinden çok daha öncelikli çözüm bulmaları ve kendilerince engellemeye çalışmaları gereken konular bulunmaktadır.
ZİRA, ADNAN OKTAR’IN, HZ. MEHDİ'NİN HADİSLERDE TARİF EDİLEN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNE BENZEYEN TEK YÖNÜ SAÇLARININ RENGİ DEĞİLDİR:
GÖZLERİNİN YEŞİL VE ÇEKİK OLMASI
OMUZLARININ GENİŞ OLMASI
KARNININ GENİŞ OLMASI
UYLUKLARININ ARASININ GENİŞ OLMASI
KAŞLARININ KAVİSLİ OLMASI
BURNUNUN KÜÇÜK VE DÜZGÜN OLMASI
BURNUNDA ORTA BÖLÜMÜNDE, BELLİ BELİRSİZ ÇOK KÜÇÜK BİR ÇIKINTI OLMASI
ORTA BOYLU OLMASI
BAŞININ BÜYÜK OLMASI
İKİ KAŞININ ARASINDA TEK BİR KAŞ ÇATMA ÇİZGİSİNİN OLMASI
AÇIK ALINLI OLMASI ALNININ GENİŞ OLMASI
ALNINDA HAFİF BİR İÇ BÜKEYLİK OLMASI
YANAĞINDA CİLDİNİN RENGİNDE BİR BEN OLMASI
VÜCUDUNDA, PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İNKİLERLE AYNI RENKTE OLAN İKİ BEN OLMASI
SAĞ BACAĞINDA BİR İZ OLMASI
SAĞ UYLUĞUNDA BEN OLMASI
SOL KÜREK KEMİĞİNİN ALT TARAFINDA YAPRAK ŞEKLİNDE BİR BEN OLMASI
OMUZUNDA BEN OLMASI
SAKALININ MECZUM (CEZM EDİLMİŞ YANİ YANLARINA NAZARAN DAHA UZUN AMA DÜZELTİLMİŞ SAKAL ŞEKLİNE SAHİP) OLMASI
SAKALININ HAFİF OLUP YANLARDA AZ, AŞAĞI TARAFININ İSE UZUN OLMASI
DİZ KAPAKLARININ ÖNE ÇIKIK OLMASI
YÜRÜRKEN UYLUKLARININ AÇIK VE BİRBİRİNDEN UZAK OLMASI
gibi hadislerde Hz. Mehdi’yi tarif eden onlarca detay fiziki özellik de birebir Sayın Adnan Oktar’da mevcuttur.
ANCAK SAYIN ADNAN OKTAR’IN HER ZAMAN DEFALARCA İFADE ETTİĞİ GİBİ, FİZİKSEL BENZERLİKLER O KİŞİNİN MEHDİ OLDUĞU ANLAMINA GELMEMEKTEDİR.
Ne Adnan Oktar ne de arkadaşları herkesin gözü önünde olan bu şaşırtıcı benzerliklere bakarak “O zaman Adnan Oktar Mehdi'dir” gibi bir iddia ya da söylemde asla bulunmamışlardır. Dünya üzerinde, İslam dünyasında bu vasıflara sahip yüz binlerce insan olabilir, bir insanın bu fiziki özelliklere sahip olması Mehdi olması demek değildir.
Hepsinden önemlisi, MEHDİLİK BİR İDDİA VEYA İSPAT MAKAMI DEĞİLDİR. Allah kaderde kimi takdir etmişse Mehdi odur, çalışarak, iddia ederek Mehdi olunmaz. Bir kişi için bu kişi Mehdi'dir diye bir yorumda bulunmak da İslam’a uygun olmaz. Zira Mehdilik iddia etmek cennetlik olduğunu iddia etmek anlamına geleceği için dinden çıkmak olur. Bu sebeple dinin hükümlerine titizliği ile tanınan Adnan Oktar’ın da arkadaşlarının da böyle bir tutum içinde olmaları dinen imkansızdır.
Peygamberimiz (sav)’in Mehdi’nin çıkış alameti olarak bildirdiği olaylardan 600’den fazlası 1979’dan bu yana -yani Hicri 1400’ün başlamasıyla birlikte- ardarda tam tarif edildiği şekilde çıkmıştır.
Son birkaç on yıl içinde aynen hadislerde haber verildiği gibi :
MEHDİ’NİN İSTANBUL’A GELİŞİYLE BİRLİKTE BÜYÜK BİR PATLAMA YAŞANMIŞ
FIRAT’IN SUYU KESİLMİŞ
AFGANİSTAN VE IRAK İŞGAL EDİLMİŞ
BOYNUZU ANDIRAN ÇİFT KUYRUKLU LULİN YILDIZI GEÇMİŞ
SURİYE SAVAŞI ÇIKMIŞ
IRAK ÜÇE BÖLÜNMÜŞ
KABE’DA KANLI BASKIN OLMUŞ
İRAN-IRAK SAVAŞI OLMUŞ
RAMAZAN AYINDA İKİ YIL ARKA ARKAYA AY VE GÜNEŞ TUTULMALARI YAŞANMIŞ
ŞAM VE MISIR MELİKLERİ KATLEDİLMİŞ
TOZLU DUMANLI BİR FİTNE YAŞANMIŞ
AZERBAYCAN İŞGAL EDİLMİŞ
BAĞDAT ALEVLERLE YOK EDİLMİŞ
KUFE’DE ÇATIŞMALAR OLMUŞ
BÜYÜK EKONOMİK KRİZ YAŞANMIŞ
ve burada daha saymadığımız 650’den fazla alamet gerçekleşmiştir.
Peygamberimiz (sav), Mehdi’nin fiziksel özelliklerini, çıkış alametlerini ve icraatlarını olduğu kadar, çıkışı öncesinde dehşetli bir komplo sonucunda, görülmemiş haksızlıklar ve adaletsizliklere uğrayarak aynı Hz. Yusuf gibi uzun bir süre zindan gaybetine alınacağını da bildirmiştir.
‼️ Bu dönemde şiddetli zulümlere ve ağır iftiralara uğrayacağını,
‼️ Fakat nihayetinde komplocuların ve kendisine bu haksızlıkları yapanların yoğun çabalarına rağmen haklılığının, masumiyetinin ortaya çıkacağını,
‼️ Komplocuların ve işbirlikçilerinin ise rezilliklerine, alçaklıklarına tüm insanların şahit olacağını,
‼️ Çıkışının bu uzun gaybeti sonrasında olacağını,
‼️ Gaybetiyle ilgili çok sayıda detaylı bilgiyi ve bulunacağı yerleri
de haber vermiştir.
Hadisi şeriflerde Hz. Mehdi'nin, insanlardan ayrı bir vaziyette Trakya'da uzun yıllar geçireceği detayı verilirken:
Ebu Abdullah Cafer-i Sadık (as) dedi ki:
"Ey Muala, Allah'ın kulu Mehdi, Rükün ile Makam arasında yüz yıl olsa da gündüz oruç tutar, geceleri kaşları gözünün üzerine düşene kadar kıyama, cehde devam eder. TRAKYA'da seneler geçirip insanlarla buluşana kadar hakkımız tanınmaz, adalet olmaz." (Bihar-ul Envar, Cilt 27, Sayfa 177 / El Muala bin Huneys, Hüseyn El Saadi, Sayfa 38)
çıkışının da Doğu tarafından, Horasan'dan yani bugünkü Erzurum ilinin bulunduğu bölgeden olacağı, o bölgenin halkının kendisine tabi olacağı ve yardımcı olacağı bildirilmiştir. Konuyla ilgili çok sayıda hadisten bazı örnekler verecek olursak:
"Kaim MEHDİ, HORASAN'DAN KIYAM ETTİĞİNDE Süfyani ona ordular gönderir fakat MEHDİ’YE GALİP GELEMEZ." (İlzam'un Nasib cilt 2 sayfa 137)
"HORASAN tarafından çıkan siyah sancaklıları gördüğünüzde, KAR ÜZERİNDE sürünerek de olsa onlara gidin. Çünkü, ONLARIN İÇİNDE ALLAH’IN HALİFESİ MEHDÎ VARDIR." (Ahmed b. Hanbel, Musned, 22387-5 / 277/ İbn-i Hacer-i Heytemi-37; Hakim, 8572)
"Süfyani'nin atlıları (Mehdi'yi bulmak için) HORASAN halkını aramaya başlar… SONRA HORASAN HALKI MEHDİ'Yİ ARAMAYA ÇIKAR." (Al-Hakim, Al-Mustadrak, Bölüm 4, sayfa 547, 8530; İkd'ür Dürer sayfa 87)
Emirülmüminin Hz. Ali aleyhisselam şöyle buyurdu: “Mehdi’nin gözleri yere bakar… yanağında ben vardır, MEHDİ'NİN ÇIKIŞI DOĞU TARAFINDADIR." (Gaybeti-Numani: bölüm 18, hadis 14/Biharul-Envar: 52/252, h.142)
"Mehdi DOĞU tarafından çıkacak. Karşısına DAĞLAR bile dikilse onları ezip geçecek, o dağlarda kendisine yol bulacaktır." (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 39)
Emirül Müminin Hz. Ali (aleyhisselam) buyuruyor: "... Şüphesiz DOĞUDA ZUHUR EDEN MEHDİ'YE tabi olursanız, sizi Peygamber (sav)'in yoluna, yöntemine sevk eder. Böylece, körlükten, sağırlıktan ve dilsizlikten tedavi olursunuz. (Bihar’ul Envar cilt 31 sayfa 557/El Kafi, Kuleyni cilt 8 sayfa 66/Cevabul Münir cilt1 sayfa 42)
Genel fikir vermesi açısından saydığımız bu örneklerden de anlaşılacağı üzere, Hz. Mehdi hakkında Peygamber Efendimiz (sav)'den bize ulaşan bilgiler yalnızca saçının ve sakalının rengi değildir. Hz. Mehdi'nin yalnızca zindan gaybeti dönemini anlatan yüzlerce hadisi şerif vardır.
Mehdiyet Peygamberimiz (sav)’in sahih hadisleriyle çok detaylı olarak anlattığı, hadislerin birebir gerçekleşmesiyle de bu anlattıklarının doğru olduğunun görüldüğü hak bir konudur. Dört mezhepte de temel inanç esaslarından biri olarak kabul edilen Mehdiyet Av. Eser Hanım ya da müvekkillerinin endişe duyması gereken bir konu değildir.
Mehdiyetin temeli olan dostluk, barış, kardeşlik, bolluk, refah, adalet, sevgi ve Türk İslam aleminin birleşmesi Türk Devletinin de gayri resmi ideolojisidir. Asırlardır beklenen, sevinçle, heyecanla ve sevgiyle ümit edilen Mehdi’nin zuhuru ve İslam ahlakının dünyaya hakimiyeti mutlaka gerçekleşecektir.
Sayın Adnan Oktar’ın da bu hakikati anlatıyor olması Mehdilik iddiasında bulunmasından değil, Peygamberimiz (sav)’in sözünün hak olduğuna iman ediyor olmasından kaynaklanmaktadır. Tüm İslam alimleri aynı inançla Mehdiyeti anlatmışlardır, bundan sonra da anlatacaklardır.
Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.