ARKADAŞ CAMİAMIZI SAVUNMASIZ BIRAKMAK İÇİN AVUKATLARIMIZA OPERASYON YAPILMAK İSTENMESİ HUKUKSUZLUĞUN EN İLERİ SEVİYESİDİR

11 Temmuz 2018’de Sayın Adnan Oktar ve arkadaşlarımıza yönelik olarak düzenlenen operasyon, Emniyet ve Yargı gibi devletin çeşitli kurumları içerisine çöreklenmiş bulunan ve İngiliz derin devletinin yönlendirmesiyle hareket eden KARANLIK BİR HİZİP tarafından “camiamıza husumetli bir çete kullanılarak” organize edilmiştir. Bu vahim durumu daha önce de çok defalar detaylı olarak anlatmış, değerli kamuoyumuzu bilgilendirmiştik.

Son dönemde sosyal medyada ve ulusal basında çıkan haberler de, bugüne değin açıklamış olduğumuz gerçekleri birer birer doğrulamaktadır. Söz konusu haberlerde Ankara'daki bir Klik ya da Devletteki bir Hizip olarak isimlendirilen yapılanmaların varlığı ile durumu iyice ifşa olmaktadır. 

Avukatınız Olmasın, Kimse Sizi Savunmasın !!!

Bize yönelik bu büyük kumpası düzenleyenler, dava dosyasında yargılananlar aleyhinde hiçbir delil bulunmadığını ve dosyanın bu sebeple hukuken bomboş olduğunu da yakinen bilmektedir. 3 yıldır devam eden yargılama süreci de bu gerçeğin teyidi olmuştur.

Bu sebeple Adnan Bey ve arkadaşlarımızın masumiyetlerinin de er ya da geç ortaya çıkıp anlaşılacağının farkında olduklarından, buna engel olabilmek ya da ellerinden geldiğince geciktirebilmek amacıyla hareket etmekte; ta en başından bugüne kendimizi hakkıyla savunabilmemizin önüne geçmek için türlü türlü yol ve yöntemler uygulamaktadırlar. 

Savunma gücümüzü kırmak ve etkin savunma yapabilmemizin önüne geçmek için uyguladıkları yol ve yöntemlerin en belirgin olanlarını ise; 

➤ Konusunun uzmanı, tanınmış, yetkin ve saygın hukukçuların dosyamızı kabul edip savunmamızı üstlenmelerine engel olmaya çalışmak,

➤Hali hazırdaki avukatları ise korkutup sindirmek aktif savunma yapmalarını engellemek için operasyon yapılıp tutuklanacakları ile tehditleri ile yıldırmaya çalışmak,

➤ Hatta (hiç böyle bir şey yaşanmadığı halde) “Yok Selam Verdin”, “Yok Sağa Döndün” ya da “El mi salladın sen?” gibi sudan bahaneler ve gerçekdışı ithamlarla avukatlarımız hakkında soruşturma açılmasını, hatta diğer avukatlara ibret teşkil etmesi için tutuklanmalarını sağlamak

şeklinde özetleyebiliriz.

Avukatlarımıza Sistemli Bir Biçimde Uygulanan Baskı ve Tehditler Kabul Edilemez

İngiliz derin devletinin kontrolünde hareket eden bu karanlık yapılanma, Temmuz 2018 tarihinde gerçekleştirilen operasyon ile birlikte;

BAŞLANGIÇTA :

Ortada hiçbir delil, somut bulgu veya resmi belge olmamasına rağmen, sırf husumetli müştekilerin uydurdukları “Örgüt Avukatı” şeklindeki mesnetsiz ithamları gerekçe göstererek avukatlarımız da gözaltına alınmış, bazıları tutuklanmıştır. Böylelikle, Adnan Bey ve arkadaşlarımızı kendilerince yalnızlaştırarak savunma yapamaz ve yasal haklarını kullanamaz hale getirmek istenmiştir.

Ardından ise hakkımızdaki suçlamalar ve iddiaların bomboş olduklarını, Adnan Bey ve arkadaşlarımızın büyük bir iftiraya maruz kaldıklarını açık şekilde görüp masumiyetimize samimi kanaat getiren ve savunmamızı üstlenen konusunun uzmanı, tanınmış saygın akademisyen, hukukçu ve avukatlar hedef alınmaya başlanmıştır. 

Bir kısım medyada başlatılan karalama ve iftira kampanyalarıyla hedef gösterilerek saygın hukukçu ve akademisyenlerin davamızda avukatlık yapmaları engellenmeye çalışılmıştır. 

YEREL MAHKEMEDEKİ YARGILAMA ESNASINDA :

Yine savunmayı etkisizleştirip sekteye uğratmak, savunmaya ilişkin delillerin toplanmasını ve tartışılarak somut gerçeklere ulaşılmasını engellemek ve adeta avukatsız bir yargılama yapılmasını sağlamak amacıyla, tüm avukatlarımız üzerinde yoğun bir baskı ve yıldırma politikası uygulanmıştır. 

Avukatlarımız bir yandan husumetli müştekilerin adeta mafyavari tehditleri altında savunma yapmaya çalışırlarken, bir yandan ise mahkeme heyetinin haksız ve hukuksuz uygulamalarına maruz bırakılmışlardır. “Yok Selam Verdin”, “Yok Sağa Döndün” ya da “El mi salladın sen?” gibi sudan bahaneler ve gerçekdışı ithamlar yolu ile tutuklanmış, savunmanın en hayati döneminde arkadaşlarımız avukatsız bırakılmıştır. 

Sonrasında ise Adnan Bey ve arkadaşlarımız, kendilerini özgürce savunmalarına müsaade edilmeden, savunmaya ilişkin hiçbir delili toplanmadan, huzurda bulunan tanıklar bile dinlenmeden “kararın çok önceden belirlenmiş olduğu” her halinden anlaşılan ve usulen yürütülen bir yargılamayla, benzeri dünya tarihinde görülmemiş 10 binlerce yıllık haksız ve hukuksuz mahkumiyet kararlarıyla karşı karşıya bırakılırmışlardır.

ŞİMDİLERDE İSTİNAF AŞAMASINDA İSE :

Yerel mahkemenin vermiş olduğu bu haksız ve hukuksuz mahkumiyet kararları karşısında yargılananlar için en önemli aşamalardan biri olan gereken istinaf aşamasında, yine Adnan Bey ve arkadaşlarımızı savunmasız bırakma girişimleri baş göstermiştir. Avukatlarımız hem “mafyavari tehditlerle” hem de kendilerine de “operasyon yapılıp tutuklanacakları” söylemleriyle ve olur olmaz her şeyi için açılan çeşitli soruşturmalarla yıldırılmaya, susturulmaya çalışılmaktadırlar. 

Ancak Biliyoruz ki !!!

Burası 4 Bin Yıllık Devlet Geleneği Olan Türkiye Cumhuriyeti'dir!

İngiliz derin devletinin alçakça talimatlarına boyun eğmiş bir avuç zayıf karakterli insanın, Türk milletinin irfanını ve zekasını hiçe sayarak kurdukları tuzakların hepsi bozulmaya mahkumdur! 

Bizler Türk Yargısının ferasetine ve Sayın Cumhurbaşkanımız’ın adalet duygusuna güveniyoruz. 

Sayın Cumhurbaşkanımız, ömrü gayri hukuki oyunlara karşı verdiği mücadele ile taçlanmış bir şahsiyetdir. İnanıyoruz ki maruz kaldığımız hukuksuzlukların ortada kalkacak olmasının güvencesi çok değerli Cumhurbaşkanımız'dır. 

Yine inanıyoruz ki, artık yere göğe sığmayan, sağımızdan solumuzdan geçen herkese, yaşlı annelere, Anadolu’da kitap satın almış amcalara, hasta insanlara, mesleğinin gereğini yerine getirip bizi savunan avukatlara kadar uzanan bu zulme Sayın Cumhurbaşkanımızın vicdanı güçlü bir set olacaktır.

Maruz bırakıldığımız tüm haksız ve hukuksuz uygulamalar ile tarihte bir benzeri henüz görülmemiş olan büyük zulme rağmen, derin devletin bu oyunlarının yakında son bulacağına, davamız hak olduğu için de adaletin er geç tecelli edeceğine mutlak surette inanmakta ve Asil Türk Yargısına sonsuz güvenmekteyiz. 

Değerli kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız...

Adnan Oktar Davası Hakkında

Daha Geniş Bilgi İçin

https://iddialaracevap.blogspot.com